hürbalkan internet dergisi
  BULGAR ÖĞRETMENİN İTİRAFLARI
 

 

                    BULGAR ÖĞRETMENİN İTİRAFLARI

Bulgaristanın en yoğun  Türk bölgelerinden biri olan ve güzel çenet görünümü ve zümrüt yeşil  bahçeleri, tarlaları, meraları ve eşsiz ormanlarınla birlikte  verimli toprağınla birlikte

Deliorman bölgesi  Razgrad-Hazergrad ili Podayva-AYVAALTI   köyü kültür, sanat ve mimarisinle birlikte  ilğinç olduğu kadar yetiştirdiği bilim ve aydınlarınla tarihçilerinlede , öğretmenlerinlede yörede  önde gelen ünlü köylerinden biridir.Köyümüzün  Değirmen kulagı vadisindeki  Koça Hüyük  yanında kurulu  olan  Osmanlının  iki adet Taş yapılı  ÇEŞMESİ  VE   SU KUYULARININ  ALTI ADEDİ BULMASI, ateş değirmenin kurulması,ünlü PEHLİVANI Lütfi ahmedin  yüklselişi  Olimpiyad ve Dünya  ŞAMPİYONU OLUŞU,Nihat kabilin TARIM   BAKANI OLUŞU,    MİLLET VEKİLİ  Fadıl AGAOĞLUNUN    TBMM  de bulunması, ,öğretmen ve egitimçilerinin  çoğunluğu ve milliyetci görüşü ve şuurları bol olan  Türklerinin varlığınla  köyümüz için nekadar çok öğünsek azdır.Sizlere Deliormanın  bagrında bulunan köyümüz Podayva köyümüzde buluınan yıllarça  Bulgar ve Türk Okullarında öğretmenlik yapan ve  köy insanlarınçada  sevilen ve sayılan  merhum   Bulgar Tarih  ÖĞRETMENİMİZ  Georgi ANGELOV  ,UN  KENDİ AGZINDAN SAGLIĞINDA   BİR ÇAY SOHBETTİNDE DİNLEDİKLERİMİ AYNEN  YAZARAK BELİRTECEĞİM.

Bizim Podayvalı Georgi Angelof tarih öğretmenimiz hiç  çekinmeden  2003 tarihinde Bulgaristan ziyaretimde bana   bir öğrençisi olarak dediki ve şu itiraflarda bulundu.Bütün SÖZLERİNDEKİ  İTİRAFLARINI KELİME KELİME  AYNEN  YAZIYORUM.

Angelov şöyle söze başladı.Bak Niyazi efendi,Biliyorsunuz  bir köydeniz. Bulgarım ve  ÖĞRETMENİM.Üstelik  Tarih öğretmeniyim.  Totalitet Jivkof DÖNEMİNDE Komunist Yönetimin  İdarecileri döneminde  Türk okulları Birleştirilinçeye kafdar Bulgar okullarında ders verdim. Daha sonra  okullar birleşinçe    Türk okullarınada  ders vermege başladım.Verdiğim Bulgar ve Türk ÇOÇUKLARINA Tarih derslerinde 30 yıllık öğretmenliğim esnasında   hiçbir şekilde  ırkçı ve yıkıçı şekilde   dersler vererek Türk ve Bulgar çoçuklarını biribirlerine düşürmemek için ders vermedim.Biliyorsundur. Ögretmenliğim daha çok İsperihte  ve son zamanlarda köyümüz Podayvada geçmiştir.

Üstelik Tarih öğretmeni olduğum halde ,Osmanlı Türk Tarihini çok güzel  okudum ve öğrendim. Üstelik  sana  şunuda söylemek isteyorum. Biz Bulgarların  kendi Tarihi yok deneçek kadar  zayıf ve yavan kalmış. Lakin Türk TARİHİNİN VARLIĞI Buşlgaristanı ve BALKANLARI  TANITTIĞI ĞİBİ TÜM BEŞ KITADA ÖNEMİ VE VARLIĞI TAARİHİ KÜLTÜRÜ  BOL OLAN BİR TARİHİNİZ VE KÜLTÜRLERİNİZ VARDIR.

Bunun için iyi ve kötü tarihi bildiğim kadarı,Osmanlı  Türk Tarihinide iyi inçeledim ve araştırdım. Ayrıçada birçok bilimsel Anseklopediler, ve tarih kitapları okudum.Görüp ve anladımki Türklüğün ve Müslümanlığın  meziyetlerini üstün olduğuna  kalben  kanat getirdim. Bu  ğüzel  meziyetin varlığını şahsen takdirle karşıladım.Bulgaristan 500 yıla yakın  hükümdarlık dönemi yaşayor. AMA BU ESNADA  Bulgar AZINLIĞIMNIN BİRİNİN BURNU BİLE KANAMAYOR. ÜSTELİK  HAK VE ADALET  VE DEMOKRASİ  BİÇİMİNDE Barışçı yolarlan Bulgar  milletine yardımçı olmuşlar. Kiliselerini  ayırmışlar, Rumlardan, OKULLAR AÇILMIŞ,  HASTANELER YAPILMIŞ  HATTA OKULAR, OKUMA EVLERİ, GAZETE VE DERGİLER BİLE  ÇIKARMAYA  ENGELİK GÖRMEMİŞLER. Yani Türk  hükümdarlığı okadar çok adaletli davranmış. Bunu ben okudum. Çok düşündüm ve hakkınınıda   KOMUNİST SİSTEM Jivkof döneminde   hiç sezdirmeden zarar vermeksizin   çok çabalar gösterdim.HELEDE Bulgarları  Yunanistan boyunduruğundan kurtarılarak kendi Bulgar kilisesie ve kültürlerine kavuşturulması ait var olan  o  padişah fermanı hala  PLOVDİF  hisar  kitaplığında  saklanmaktadır.Ayrıçada, hak ve adalet saglanıyor, özgürlük veriliyor.Okullar acılıyor,,gazete ve kitaplar basılıyor. Okumaevleri acılıyor,Okullar acılıyor. Ticaret işi kuvetleniyor.Buğün  biliyorsun Türkiyede bile hala   önleri açık olan,İstanbulda, İzmirde, Edirnede, Marmara adalarında,  Bulgar halklarının birçok malı mülkü ve  degerli  dini kurumları ve  kültür egitim  kuruluşlarıvardır. Okul ve kilise eserleride  mevcuttur..Buğünde  vardır. İNANIYORUM YARINDA VAR OLACAKTIR. BUNU ÇOK İYİ BİLİYORUM..Ama totaliter jivkof dönemindeki sistem her şeyi altüst etti. Bunu yalnız siz Türkler acısını çekmeyorsunuz. Bunu acısınıda sızısınıda biz Bulgar Milletti  daha çok çekiyoruz. AMA   ELDEN BİRŞEY GELMEYOR. ZAMAN ÖYLE BİR ZAMANKİ   İNSANIN KOLARI ADETA KELEPCELENMİŞ GİBİ BİR DURUM HASIL OLDU.   Bulgaristan Türkleri,ister köyümüzde, ister ŞU Deliormanda isterse diğer  bölğelerde olsun   GENEDE Türk MİLLETTİNİN  Totaliter rejmine karşı gelmeyerek  yalnız 45 yıl içinde amansızca çalışarak  Bulgar  hükümetine aldırmadan çalışmasına ragmen  yönetiçiler bunu görmemezlikten geldiler. Hatta 125 yıldır  bir akıl almaz vaziyette Bulgarların şövenliğine maruz kaldılar. Bulgar MİLLETTİ OLARAK Türk milletini  hiç koruyamadık. Devamlı ırkçılık ve milliyetçilik duyğularınla  şövenlikle bir yaklaşım gösterdik. Hatta bu girişimler ben öğretmenliğim zamanında dahi bazı anlar  mecburiyet  karşısında kalmışımdır.Ama Türkler her zaman Bulgarları gözü gibi korumuşlardır.Bzde tam tersine 1984-89 yılları tekerlek tam tersine dönerek soykırım ve vahşetler uyğulandı. Türklerin bu dönemde ve geçmiş dönemlerde dahi göç etmeleri saglandı. MALINDAN, MÜLKÜNDEN, CANINDAN ÇİĞERİNDEN ZORLA AYRILDILAR VE AYIRDILAR.

 Şimdi bir bakalım , TARLALAR İNSANSIZ KALDI, HAYVANLAR SAHİPSİZ KALDI,  SANAYİMİZ ÇÖKTÜ.  Ekonomimiz çöktü. Bu  çöküş  ve kıtlığın varlığını  Türklerin göç etmesine baglı olduğu görülmüş oldu.Artık yeni bir oluşum ve yeni bir çag  oluşuyor. Demokrasi ve hak ve özgürlük hareketi  Türklere müjde veriyor. Hakikaten yeni bir düzen kurulacak bu düzende  milli  mutabakat saglanarak  Bulgar ve Türkler yenidenm el ele birlikte çalışarak kendi özlük haklarına kavuşacaklarına inanıyoruz.Sayın tarih öğretmenimiz Bulgar Georgi ANGELOF. Deliormanda PODAYVADA ÇOK  ÇEKTİKLERİ YOKLUĞU, EKONOMİK KRİZİ VE BAG VE BAHÇELERİN BAKIMSIZLIĞINDAN  VE GÖÇLE TERK EDİLEN  EVLERİN  ÇÖKÜŞÜNDEN DEM VURURKEN, İNŞALLAH   YENİDEN ACILAÇAK  Türk okullarından, CAMİLERDEN, KÜLTÜR VARLIKLARIMIZDAN, MİMARİ ESERLERİMİZDEN ARTILI VE EKSİLİ YÖNLERİNLE ER VE GEÇ   DEMOKRASİNİN  YAYĞINLAŞTIĞI BİR DÜZENLE YENİDEN  KUVVETLENEREK  DOĞRU YOLA IŞIK SAÇACAGINDAN  ÜMİTLE İLERİ BAKARAK BANA BİR KAHVE İÇTE   ANILARIMIZI YENİDEN TAZELEYELİM DİYE DERT ÜSTÜNE DERT YANARAK   İTİRAFLARINI VE Bulgar  komunist  rejminin  uyğunsuz  işlerinden  nasıl kurtuluş yolu cizileçeginden   söz ediyordu. Keşki rahmetli sag olsaydıda şimdiki yapılanları görsede tekrardan yine  konuşarak tatla cay ve kahvelerimizi yudumlayabilseydik şü özgür dünyada barıiş içinde  Sen rahat uyu Angelov efendi  özlediklerin gerçek oluyor.

  Balkanoloji kültür başkanı- Niyazi AKKILIÇ-Gaziosmanpaşa- İstanbul.

Not. Georgi  Angelov ile  bu konuşma itiraflarını yaptıktan sora bir ay sonra 2003 yılında  vefat etmiş oluyor. Şimdi anıları   yazılarımda kaldı. Sevgilerimle  niyazi akkılıç-istanbul.

 

 
 
  Bugün 16 ziyaretçi (22 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol