BALKANOLOJİ ÇALIŞMALARINDAN ÖRNEKLER
Balkan ülkelerindeki kültür sanat çalışmalarına önem verilmediği ğibi,Bulgaristan Türklerinede bu konuda hiçbir şeilde kültürel ve tarihsel,sosyal ve edebiyat ve egitim alanında gerekli destek saglanmadığı ğibi bu ülkeler Osmanlı hükümdarlığı döneminde pek çok medeniyetin ve Mimari ve Dini kurum ve vakıf eserlerine sahip olduğundan bu güzel kültür eserleri her geçen günle bakımsızlıktan ve ilğisizlikten ,diğer taraftanda balkan ülkelerindeki iktidar ve devletlerin kin ve milliyetçi ve aşırı ırkçılığından çok viranelik ve pevruşa ve yıpranmış olup birçok mimari eserimizde yıkıldı yıkılaçak zar zor ayaklarının üzerinde durmakta güçlük çekmektedirler. Bu nedenle daha güzel Anavatan Türkiyemizde beklide ilk defa kurulan veya kurulmuş olan BALKANOLOJİderneği güzel vataım TCnin
İstanbul şehrinde Totaliter Jivkof rejminin zulüm ve baskılarına karşı 1984 ve 85 yılları arasındaki Türk ve Müslüman varlığına karşı uyğulanan saokırımı ,kültür,egitim, Dil-Din
İnanç ve mimari kültür eserlerimizin ve kutsal İNANCIMIZI EDA ETTİĞİMİZ Camilerin yıkılışına karşıBalkanoloji başkanlığınça nazarı itibare alınarak Balkanlarda, dil,Tarih, Kültür, İNAÇ VE MİMARİMİZİN KURTARILMASINI VE Osmanlının medeniyetine karşı saldırıların durdurulmasını savunmak ve araştırmak için çalıştığımız bu külyür tarih merkezi oldukçada ilerlemeler göstermiştir.Balkanoloji merkez başkanblığının 1988 yılının başlarında kurulmasınla, kuruluş ve kuruluş aşamasından sonra başkanlığımızda bulunan aydın değerli gazeteci,yazar, uzman ve bilim adamlarımızla, üniversite egitim görevlileri ile, BİRÇOK PROFESÖRÜMÜZLE GÜZELÇE ÇALIŞMALARDA BULUNDUK.
Balkaoloji 1988 ve 91 yılları içersinde başlıça neler yaptı , örneklik çalışmalarından biraz tarihlere göre bilği vermek isteyorum.Balkanoloji Kuruluş aşamasından başlayarak 1990 tarihine kadar birçok Basın toplantıları, bildirileri ve açıklamaları, olmuştur. Birçok Balkan Türk büyüklerini tanıtım toplantıları yapmıştır. Mesela, Tarihçi yazar, dernekç- Osman Nuri PEREMECİ, Necmeddin Deliormanlı, Abdulah mecik, Ahmed RODOPLU VE OSMANPAŞA törenlerini ve tanıtımlarından başka semoozyum ve paneller, balkanlarla ilpğili kültürel ve egitimsel toplantılar devamlı Basın ve TV KARŞISINDA bilği verilmiştir. Eger oğünkü gazeteleri acıp bir bakarsanız Balkanolojide kimler neler yapmış nasıl çalışmış göreceksiniz. Balkanolojinin bütün çalışma faliyeti hep örneklik olmuştur.Her zama Bulgaristan konusunda gerceklerin yaında olarak gercekleri savunmuştur.
1.Balkanıoloji olarak Bulgaristada Türk ve Müslüman unsuru olarak yapılan genel araştırma tespitimize göre 5,152.000 kişi var olduğu nufusun yüzde 56sı oluşturduğunu tespit edilmiştir.Bu sayım Bulgaristanın 1986 yılındaki yaptıkları sayımın yekünü 9,200,000 olarak belirlenmesinle ilğili konum ortaya çıkmaktadır.
2.Bulgaristan 1956 yılı özellikle etnik durumla ilğili olarak verdikleri bir raporda, BMT NA Bulgaristanda656,025 Türk varolduğunu197865 pomak müslümanın varlığını,5993 tatar türkünü ğösterirken büyük dozda şarlatanlık yapmıştır. Yarım milyona yakın Pomak Türkünün ve bir okadarda Müslüman roman milletini ve diğer Müslüman yaşayanları listesinde Bulgar unsuru olarak göstermiştir.Böylece kendisi gibi BMT NINDA LİSTELERİNLE OYNAMIŞ OLMAKTADIR. Nekadar hüzün bir tablo değimli .
Bhüzün ve şarlatanlık Türk ve Müslüman unsurunu belirtirken İSTATİKLERİN YAZILIŞINDA ÇOK BÜYÜK OYUNLAR OYNANDIĞINI1920 YILINDA VE 1946 YILLARINDA DA GÖRÜLMÜŞTÜR. 1920 YILINDA690734 ADET Türk ve müslümandan,1946 yılında ise938418 adet Türk ve Müslümandan söz edilmektedir.
3.Bulgaristanda 26 yıllık bir süreden sonra Bulgaristan Türklerinin ve Müslümanlarının üreme hızı binde 12 olarak belirlenmiştir. Balkanolojinin yaptığı araştırmalar1956 sayımında
Yalnız temiz Türk varlığının sayısı1.5 milyon üzerinde olması gerekirken bu sayımda 8 yaş ğurubu üzeri Türk sayısı502227 kişi söylenmektedir. Diğer yandan 8 yaş gurubu altında olanlar ise küçük çocuk sayısı 150600 kişi olarak sayı verilmektedir. Balkanolojinin çalışmalarına göre bu oranda bu yıllara göre nufus artışı Türk ve Müslümanlarda binde 33 olmak üzere Bulgaristan İSTATİKLERİ 1946 YILI VERDİĞİ ĞENEL NUFUS MİKDARI938418 OLARAK ELE ALINIYOR. 1989 YILINDA3790 BİN OLARAK BİR Türk Müslüman varlığına ulaşılmış oluyor. Bunların 350.000 bini Göçe tabi olmasınla birlikte 1989 ve 90 yıllarında Bulgaristanda yaşayan TÜRK VE Müslüman sayısı3,440,120 olarak
Kaldığı vurgulanıyor.Bulgaristanda oynan ouunların varlığı şunu gerçekten çok iyi ğösteriyorkiİster totaliter Jivkof dönemi ister gecen yakın ve diğer tarihlerde bu ouyunlar gerçekten Bulgarista Türk ve Müslüma milletti üzerinde mütemadiyen oyunlar ve şarlatanlıklar Bulgaristan idarecilerince yapılmıştır.
4.1984 VE 1985 YILLARINDA Balkan Türkleri dayanışma ve Kültür derneginin tanıtım ve arşif sorumlusu olarak görevimde iken Niyazi akkılıç olarak şunu iyi bildirmek isteyorum.
BULGARİSTANDA uyğulanan Totaliter Jivkof rejminin komunist sistemindeki yönetimindeki Türkleri araştırma yapan gel başkanlık olarak1986 yılındaki sayımları dokumanlarını esas ele alarak yaptığımız çiddi bir araştırmaya göre Türk, POMAK, Müslüman roman,Tatar, ARrnavut, Çerkez ve muhtelif Müslümanlar toplam yekün sayısı5152000 kişi olarak tespiti meydana çıkmıştır. Bu göstergede genel nufusun yüzde 56 sını Türk ve Müslümanların temsil ettiği görülmüştür.
5.Bulgaristan Türkleri yeni bir müjde ile karşılaşıyor..Balkanoloji başkanlığı Nuriosmaniyede TIKLIM TIKLIM KAPILARIN ARDINA KADAR DOPDOLU BULGARİSTAN TÜRKÜ. SEVİNÇ VE GÖZYAŞLARINLA SANKİ HAVAYA UÇAÇAK KUŞLAR GİBİ SEVİNMEKTEYDİLER. ÇÜNKÜ 12 KASIM1989 TARİHİNDE Bulgaristan Demokrasiye ve hak ve adaletin Özgürlüğüne Barış İÇİN ATTIĞI İLK ADIMLARI BİR BEBEK MİSALİ ATMIŞ BULUNUYORDU.Artık yeni bir Demokrasi dönemine giriliyordu.Bulgaristan h.Ö.H.Kuruluyor. Türklerin PARTİSİöne geciyor.
Jivkofun yaptığı reziliklerin önüne geçileçegini ve alınan İsimlerin geri iade edileçeğini
Bildirilerde yer alıyordu.Bulgarista Türkleri bir kuş gibi sevinçe giriyordu.
6.Diğer bir yandanda Balkanoloji dereğinin yaptığı bir basın toplantısındaki müjde gene balkan Türkleri içindi. Çünkü Bulgaristandan göç edenlerin çalışma bakanlığımıza türkiyede muracaat etiği 51824 türkten bunların hemen 13716 sını işe alarak ekmek kapısının acıldığını müjdeleyen Balkanoloji başkanlığı olmuştur.
7.Tarih1.01.1990 Güney ve Kuzey Bulgaristandan Balkanoloji başkanlığına aglantılar ve acı ,sızılar gene yayılmaya başlamıştı.Bulgaristanda terk ettikleri evlerini, malını, mülkünü, idarede bulunan Kırcali komunist önderler vermek istemedikleri geri iade edmediklerinden mallarına el konulduğundan ,Bulgarların iade etmediklerinden haberler çok sık gelmeye başlamıştı. Balkanolojiye gelen ikinçi bir haber bu konuda şunu şöyle dile getiriyordu, Tarih7.01.1990 günlü bir mektupta Jivkof yönetiminin fanatik ve ırkçı Bulgarları ve koyo milliyetçi Bulgarların kışkırtmalarınla Türk ve Bulgarları biribirine girme planları yürütüldüğünü bildirmekteydi.Kırcali BKPnin yöneticisi Milço Pençev- Türklerin ne isimlerini ve nede zaptedilen insanlık haklarını geri iade etmeyeceklerini açıkça bildirdiğini dile getiriliyordu.Komunist rejminin hiçbir kararında geri dönülmeyecegindenkonu oluyordu.
8.Bulgaristan halkı arasında birde şu korku paniği yaratılmıştı.Türkiye ordusu Kıbrıs GİBİ ACABA bULGARİSTANAsaldırırmı diye korkuya kapılışmışlar.ANİ SALDIRIR.Saldırırsa hazırlığımız nedir. NELER YAPARIZ. NELER EDERİZ DÜŞÜNÇESİNDEYKENbULGARİSTAN SAVUNMA BAKANLIĞI hemen açıklamayı yapıyor.Güney sınırlarımız Türkiye İÇİN Güvenlik içindedircevaplar geliyordu.
9.10.01.1990 tarihinde Balkanoloji başkanlığına şu haber gelmişti. Türk ve Bulgar Dışişleri bakanlıkları görüşme leri ve aldıkları kararlar ve açıklamalar yine çok sevindiriçi idi.
Çünkü Sofya Saldırmazlık anlaşması isteyordu.Türkiye ile barış yolarını arayordu.
10. Balkanoloji aradanğecmeyor iki gün tarih 13.01.1990 günlü bir haberde Bulgaristan Gazeteciler birliği Türkiye Gazeteciler birliğini ziyaret ediyor. Bulgaristan birlik başkanı sn. Stevan Prodev Bulgaristanda kan akmasın., Türkiye-Bulgaristan artık çok sıkı bir dost ülke olmasını israr ediyordu.İşbirliğinin genel koşullarıda geçmişteki yaşanan olayları unutarak geleçege emin adımların atılması idi.GEÇEN ACILI ĞÜNLERİN UNUTULMASINI İSTEDİ.,Jivkofun tüm yaptıklarını, yasaklarını zulümlerini barbarlık olarak değerlediriyordu.
TürkBulgar dostluğunun,ikili ilişkilerin tekrardan her könuda, kültürel, ekonomik, sosyl, ticari alanda normale dönüşmesini ve dostluğun kuvvetlenmesi için arzu ettiklerini açıkladılar.
11.28.5.1991 tarihli bir haberdeBulgaristan Dışileri yardımçı bakanı sayın Victor velkof Ankarada açıkca Günah çıkardı. Artık olanlara itenlere sürgü çekip her iki ülkenin işbirliğinde bulunulmasını istedi dileklerde dosluğun var olmasını istedi.
12. Balkanoloi başkanlığına gelen bir haberde31.5.1991 tarihiBulgaristan Gazeteciler birliği tarafından çıkarılan Toprak ve İnsanlar adlı dergide sayın Özalı göklere çıkardı. GAZETECİLER ÖZALA METHİYELER YAGDIRDI.Özalda vcevap olarak onlar beni çok iyi analiz etmişler dedi.
13.21.9.1991 yılındaBulgaristanda H.ö.h Türklerin partisi oldu.Bulgaristan BU GÜZEL HABERE ÇOK SEVİNDİLER..Ankara içinde çok sevindiriçi bir gelişme olarak kabul gördü.
14.Türk Basını – Bulgaristan Türklerini çok muntazam bir şekilde destekledi ve savundu.
Genel olarakta hiçbir zaman ırkçı tavırlar takınmadı.tutum göstermedi.Bulgaristan olaylarını devamlı ılımlı bir şekilde akılçı bir tavırla savundu.Devamlı Jivkof dönem rejmini baskıcı, zulümçü ve insanlık suçu işlediklerini gösterdi. Hiçbir zaman soydaşlarımıza çiddiyeten direnmeleri için,Silaha, sopaya, taşa, tabançaya, topa, bombaya, sarılarak direnişlere yönlendirilmesine hiç uyğunluk göstermeden aleni yolardan her şeyi insança yapılarak müsterih olunulmasını sagladılar. Bu konu Balkanoloji merkezinde dahi ele alındığını bilenlerimiz çoktur.Bulgasristan Türkleri zekidir ve çok anlayışlıdır.olmazada imkan vermez.
15.Türk Basını her zaman adil davranışınla ve mevcüt Balkan Derneklerinle her zaman sıkı işbirliğinde bulunmuştur.Bulgaristana karşı Jivkof döneminde her zaman savaş çıkarma senaryolarından kacınmıştır.Balkanoloji başkanlığının uzman kadrosunla Türkiye basını
Her zaman Bulgaristan Toprak Bütünlüğününesayğı göstermiştir. Ayrıçada ayrılıkçı kışkırtmalara,söylemlere, hitaplara hiç girilmemiştir.
16.Türk basını- Bulgaristan siyasetinde kopma noktasına gelindiği takdirde bile kinçi olmayarak üzerine düşen basın meslek ilkelerine uyğun hızmet etmişlerdir.Balkanoloji olarak şunu söylemekte yarar gördüm. Dostisteyen insana Allah yeter.Yar isteyene ise Kuran yeter.
Balkanoloji başkanlığınça yapılan araştırmalara göre bu ğün artık normaleşen Bulgaristan ülkesinde ve balkanlarda 9000üzerinde iş adamı ve firma hızmet vermektedir.Artık TCnin
Şunu iyi anlaması gerekiyor.Bulgaristanla ve Balkanlarla ilişkilerini kuvvetlendirmelidir.Balkanlarda yaşayan Türk ve MÜSLÜMANhalklarını yakından severek
Kuçaklamalıyız.Onların iç ve dış dünyalarının güçel ve Sıçak olması için NE balkan ülkelerinde,ede Bulgaristanda yaşayan Türklerimize haklarının daha ziyade gaspa ve baskılara uğramaması için bu gibi çirkin olaylara artık set çekilmesini talep etmekteyiz.
DAHASIDA BALKAN ÜLKELERİ ARASINDA SİYASET ARENASINDA KÜLTÜR
Egitim,sosyal,ekonomik acıdan işbirlikçi olmalıyız.Unutmayalım. TCnin Balkan ve Avrupa yollarına acılan tek kapısı Bulgaristandır..Bu nedenle Türkiye- Bulgaristan ikili münasebetlerini hernevi geliştirmesine ve dostlukların geliştirilmesine Türklerimizin yararına olacagından,,Türkiyemize bu konuda büyük fedakarlık ve sadakat göstermesi bekleniyor.Çünkü Balkanlarda 10 milyonlarca ırkdaşımız ve Müslümanlarımız yaşamaktadır.Bunun için çok sıkı şekilde ekonomik- tiçaaret- egitim, Kültürel, Sosyal yaklaşımları göstermek,Dilimize ve dinimize özeliklede Türkçemize sahip çıkarak oradaki genç nesillerimize kitaplar gönderilse okularda Türkçe dersler görseler onları ve geleçegimizi bilinizki teminat altına alınmış olaçaktır.Balkanoloji olarak Türkçemize çok önem vermeliyiz.Türkçemiz üzerinde çalışmaları ciddiyetle yapılmalı ve bir anlaşma çercevesinde konularak imzalanmalıdır. Sonra faaliyata gecirmek için hemen yürürlüğe konmalıdır.Balkan Türklerinin Bulgaristanda buna çok büyük ihtiyacı vardır.Bilelimki Demokrasinin Özgürlük bagları ançak Jivkof dönemindeki kalıntıları böyle temizleyerek cözümlemiş olaçaktır.Balkanoloji başkanlığı son yıllarda Osmanlı döneminden Balkanlara ve Bulgaristana armagan edilen Osmanlı Mimarisinin korunması ve medeniyet eserlerimize sahip çıkılarak son envanter ve arşiv plan proje çalışmaları içinde şimdiye kadar çok yönlü çalışmalarınla birçok belge,bulğu, eser ve şehitlik, mezar kabristanı , çami ve mesçit, türk evleri, köprüler,tabya, kale,burç, saatkuleleri v.s araştırmalarlan büyük başarılara imza atmışlardır.Osmanlı hükümdarlığında dört koldan mimari eserler yani medeniyetimize yükseltme çalışılması yapılmıştır. İLKöçelik Dini mekanlara ve yapılara önem verilerek yapılan işatlarda devamlı şehirlerin merkezine ve köylerin ortalarına kurularak yapılmıştır.
Cami-mesçit,Tekke,ZAVİYE,Türbeler,Dini kurum olarak vakıflar buna dahildir.
Ticari yapılara gelinçedeHAN, HAMAM, BEDESTEN, Kervansaray,arasta,ve carşı gibi mimari eserlerdir.Sssyal yapılara gelinçe,Mektep,mederese,kütüphane,gibi egitim kurumları.
Askeri konulara gelinçede Kale, kule, Burç, Tabyalar, gibi kışlalar, çepanelikler olmasdır.Balkanlardaki mimari medeniyet zenginliğimiz de İslam önçesinden birvasıf olduğunu belirtmek gerekir. Bunun için Bulgaristandaki Osmanlı hükümdarlığına ait Türk şehir ve köylerinede Türk MİMARİSİNİN EN GÜZEL ÖRNEKLERİKALMIŞTIR.Lakin zamanların gecmesinle,Tarihin aşamaya uğramasınla kültür eserlerimiz balkanlarda çok yalnızlığa itilmiş ve sahipsiz kalarak hüzünlü ve dertlidirler.Hepside son yıllarda kan aglamaktadırlar.Gününümüzde bu eserlerin büyük bir kısmıda yok olmuştur.Orjinal halini koruyan eser sayısı ise çok azalmıştır. Osmanlının Türk ve Müslüman kültür medeniyetine ait eserlerin inşa edilmesi bize sayısız eserin bırakılması sıkıntılı olmayıp maalesef bize bir armaga kaldıklarını bilmeliyiz.Silistrede kale Komutanı topçu ferik-Tümgeneral Musa Hulisi
Paşaydı.Silistre kuşatmasındaki görevinde iken kalenin merkezde olup yarın daire şeklinde taş yapı olan Mecidiye Tabyası ve cevresinde onu koruyan 140 m uzunluğunda arap tabyaydı. Kalan birde toprak tabya vardı. Bunun yanında yılanlı tabya, ve diğer tabyaları biribirine bağlayan toprak siperlerden oluşan bir savunma hattında10000 civarında Osmanlı askeri savunuyordu.Şumnu şehrinde bulunan Osmanlı Başkomutanıserdarı Ekrem Osmanpaşa kuşatmayı kırmak için hemen harekete geçmediğinden Ruslar baskıyı artırdı 70 GÜNLÜK BİR SAVUNMA NETİÇESİNDE HAZİRAN 1853 YILINDA Musa paşa şehit düşme haberi geldi.Yaptığımız Balkanoloji çalışmalarına göre Kırcali ilinde elde edilen bulgulara göre 160 adet cami artı 80 adette mescit var olduğu görülmüştür.Balkanoloji araştırmalarına göre Vidinde Pazvantoğlu cami
Vidinde kütüphane ve İstanbul kapısı vardır.
3.Vidinde akcayır köyünde TIRcıların ibadet ettiği çami
4. Montana şehrinde yıkık çami tamirat bekleyor.
5.Lom şehrinde cami
6.Galiçe nahiyesinde cami
7.Kırcalinin albantlar köyünde cami 15 ci y.y.kalmadır.
8Asenovgrad şehrinde güzel cami
9.Kırcali ili cebel cami
LOVCA ŞEHRİNDE CAMİ
10.Filibe kuyumçuoğlu konağı.
12.SİLİSTRE İLİ KAMERLER KÖYÜ 4 ADET TARİHİ TÜRK EVİ.
13.Küstendilde merkezde Cuma cami
14. Küstendilde tarihi türk evleri.
15.kırcalide kırca alin kabristanı ve kitabeleri.
16. kırcali ili Ardino şehrinde cami
17.kırcali ilinde 443 köy ve cami var olduğu biliniyor.
18. Varnada saat kulesi yapımı 18 ci y.y.
19.Kırcali ilinde perperek köyüde yeni cami
20. Tuna şehri ruscukta merkezde saat kulesi.
21. Ruscuk şehrinde osmanle eski tiren garı ve istsyonu.
22. TIRĞOVİŞTEDE CUMA SAAT KULESİ
23.Tırğovişte ili Bojurka köyünde cami ve Türk evleri.
24.Tırğoviştenin zapad semtinde türk evleri
25. Filibede Türk evi 150 adet üzerinde ve çeşitli işlevlerde.
26. Kırcaalide türk kalesi
27. Kırcaalide Türk şehitliği.
28. Silistrede TÜRK ŞEHİTLİKLERİ.
29. Kırcali şehrinde yedikızlar cami 1812 yılı yapılmıştır.
30. Razgrad ili akçalar köyünde taş çeşme ve yel değirmeni.
Bulgaristanda herköyün ve her şehrin cami cumatı islamiyesi denen bir heyeti vardır.
Araştırmacı ayverdinin eserlerine göre 1982 araştırmasında Bulgaristanda 3399 adet Türk mimari eserlerinden bahis ediliyor. Bunların 2356 adedi cami ve mesçit olarak veriyor.142 adette mederese diyor.Balkanoloji çalışmalarına göre Türk köylerinin sayısı 3199 adet olmasına göre,her köy ve şehrinde kendi acısından Türk ve Müslüman YAŞADIĞINA GÖREDE CAMİ, OKUL, KÜTÜPHANE VE BAZILARINDADA VAKIFLAR VARDIR.
Balkan ülkesi Bosna hersekte ise 3560 adet mimari eserimiz varlığı biliniyor. Hırvatistanda ise 187 adet mimari eserimiz vardır. Yeni bagımsızlığına kavuşan KOSOVA Cumhuriyetinde ise alınan bilgilere göre 361 bazı bilğilerde ise622 adet gözükmektedir.
Yapılan araştırmalar sonunda yunanistanda 1milyon türkün şehit olduğu gibi Bulgaristandada 2 milyon şehit varlığından varılan araştırmalarımız göstermektedir.
Türkler Vatan İÇİN ÖLMEYE ŞEHİTLİK GİBİ YÜKSEK BİR MEKANI VERMİŞLERDİR. VE OKADARKİ Türkler nerede ise Tarih boyunça bilim ve kültür olarak dilimiz Türkçemiz olarak, Müslüman Dininimize olan sadakat ve sevgimizlede ayni milli ruhu hep beraber yaşayarak taşımaya devam etmekteyiz.Bu ruhla Balkanlarda yüzde 80 olan Türk ve MÜSLÜMAN VARLIĞİ ARTİK 12,750,586 KİŞİYİ BULMAKTADIR.
Balkanoloji dil, tarih, kültür başkanı Niyazi Akkılıç- G.osmapaşa- İstanbul.28.4.2008.y.
İrtibat.Tel. 0535.7910694. email..niyaziakkilic@hotmail.com. http://www.hurbalkancom.tr.gg/ http://balkanolojicom.tr.gg/ bu konuda bilği ve görüşlerinizi memnuniyetle bekleyorum.