hürbalkan internet dergisi
  BALKANLARDA TÜRKÇE YASASIN, YA TÜRKIYE’DE!
 

BALKANLARDA TÜRKÇE YASASIN, YA TÜRKIYE’DE!

600 yil evvel Anadolu’dan Balkanlar’a Rumeli’ye bir yolculuktu çiktigimiz.
Dilimiz ve kültürümüzle uzun yillar Balkanlarda egemen toplum olarak yasadik. 1878 Osmanli-Rus diger adiyle 93 Harbi ile baslayan ve 1914 Balkan savasi ile hizlanan Anadolu’ya geri dönüs-göç- yillardir devam etmekte. Kurtulus Savasi sonrasi Mübadeleler, 1936, 1951, 1968, 1978 anlasmali göçler ve 1989 zorunlu göçleri Balkanlarda Türk nüfusunun büyük bir bölümünü geriye Anadolu’ya göç ettirmeye zorladi.
Balkanlarda yüzyillardir egemen olmus Osmanli Imparatorlugu’nun bakiyesi Türk toplumunun, bulunmus oldugu cografi çevreden etkilenmemis, civar kültürlerle iliski içinde olmamis olmasi düsünülemez. Muhakkak ki kültürümüz de diger kültürleri etkilemistir.
Insanlar sahip olduklari kültürel örüntüyü bireyden bireye, kusaktan kusaga büyük ölçüde dil araciligiyla aktarirlar. Dilin bizzat kendisinin de bir kültür ürünü oldugunu burada vurgulamak gerekir. Insan türünün diger canli türlerinden siyrilip bugünkü biricik konumuna ulasmasindaki temel unsur dildir.
Kültür, milletin fertleri arasinda sosyal akrabalik bagini olusturan (basta dil olmak üzere, tarih, din, örf ve âdetler, hukuk sistemi, müzik, güzel sanatlar, ekonomi, ahlâk anlayisi ve dünya görüsü... gibi) maddî ve manevî degerlerin tümüdür ve bu degerler kültürün baslica unsurlarini olusturur. Bunlar o milletin fertlerini birbirine baglarken, diger milletlerden ayirir; içeride birlestirici, disariya karsi ayirici rol üstlenir.
Bu açiklamalardan sonra kültürün özellikleri söyle özetlenebilir: Kültür;
Millîdir, Tarihîdir, Özgündür, Milletin ortak malidir, Canli ve tabiî bir varliktir, Ahenkli bir bütündür, Özü degistirilemez.
Devletler; milletlerin kendilerini korumak, yasatmak ve yükseltmek için kurduklari sosyal organizasyonlardir. Devletin varligi milletle mümkündür. Milleti ayakta tutan, ona dinamizm ve ruh veren temel güç ise millî kültürdür. Bu tarihî ve sosyal gerçek, Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür.” özdeyisinde veciz ifadesini bulmustur.
Simdi bu temeller isiginda Balkanlara 600 yil evvel giden ve son 150 yilda geriye dönen ve dönmeye devam eden Türklerin kültürlerindeki son zamanlardaki degismeyi gözlemleyelim. Egemen 450 yil ve son 150 yillik dönemde azinlik statüsündeki Balkanlardaki Türkler özellikle kültürün en etkin tasinma, aktarilma, iletilme yolu olan anadilinde Anadolu’da konusulan hatta Istanbul da konusulan dile en yakin dil olarak süregelmistir.
Anavatan’a mübadele ile gelen Bati Trakya Bölgesindeki Türkler anadillerini korumus son 150 yildir azinlik olarak yasamalarina ragmen kültürlerini anadillerinde devam ettirmislerdir.. Arnavutluk’tan ve Bosna’dan ‘’Ben Türküm’’ diyerek Türkiye’ye göçenler, Makedonya’dan ve Bulgaristan’ dan Anavatan’a özellikle 1989 sonrasi zorunlu göçe tabi tutulan Türklerin bir kismi kültürlerinin gelecek nesillere aktarilmasinda ikilem içinde kalmislardir.
Türkiye’de yasamasina ragmen ‘’Ben Arnavut’um’’, ‘’ ben Bosnak’im’ diyenler anadillerini kullanmaya devam etmekteler. 600 yil evvel Balkanlara göç eden degil, oralarda bulunan ve Müslümanligi seçen milletler olduklarindan anadilleri Türkçe degildir. Evlilikler neticesi her iki dili anadili olarak kullananlar da mevcuttur. Bu da Rumeli Balkan cografyasinda yasamis olanlarin zenginligidir, etkilesimin bir sonucudur
Asil önemli mesele, Türkiye’de Rumeli Balkan Türkleri’nin yasadigi yerlerde son yillarda yogun bir sekilde Makedonca, Bulgarca, Arnavutça ve Bosnakça türküler söylenmekte, yüzyillardir devam eden kültürümüzün en önemli özelligi Halk Müzigi taverna tarzi ile yukarida bahsedilen dillerde icra edilmektedir.
Balkanlar’dan Rumeli’den Anavatan’a göç etmis Türklerin bir kismi ‘’ Anadilimizi çocuklarimiza unutturmadik, evde Arnavutça, Makedonca, Bulgarca konusuyoruz’’ diyerek övünüyor. Hangi anadil? 600 yil evvel Balkanlara dilinle, Türkçe ile kültürünle gitmis iken, dönerken nasil oldu da anadilini kaybettin diye sorarlar adama. Evde ne konusursan konus, ister anadilinle ister sonradan ögrendigin dil ile ancak kültürünü yansitmaya sira geldiginde anadilinin hangisi oldugunu bilmeli ve kullanmalisin.
Burada istisnalardan ziyade genel ve çogunlugu olusturan bir görüs anlatilmaya çalisilmaktadir. Dilin zenginlik oldugu inkâr edilemez, öte yandan kültürün anadilde tasinmis oldugu ve tasinmasi gerektigi de tartisilmazdir. Kültürler elbette milli dille aktarilmalidir, milletin ortak malidirlar, Milleti yansitirlar.
Rumeli Balkan Türklerinin anadili Türkçedir ve anadilleriyle kültürlerini aksettirmeleri beklenendir. Ancak, ne zaman Rumeli Balkan geceleri düzenlense, TV’lerde Rumeli Balkan müzikleri sergilense ne hikmetse Balkanlarda yasamis oldugumuz bölgelerin bu günkü dilleri Türkçe‘nin önüne geçmektedir. Sanatçilarimiz bu vesile ile kendilerini bir zümrenin anlayacagi dil ile kisitlamis olmaktalar, kendilerini yerel sanatçi formuna sikistirmakta Türkiye sanatçiligina adim atmalari zorlasmaktadir. Küçük bir örnekle, eger ‘Deryalar’’la özdeslesen Arif Sentürk 25 yil evvel bu türküyü Balkanlar da bu gün kullanilan herhangi bir dille söylemis olsaydi, bu türkü bu kadar sevilir miydi veya Arif Sentürk bu güne ulasabilir miydi?

‘’-Efendim, halktan istek geliyor’’ cümlesinin ardina siginamazsiniz. Sizler kültür elçileri iseniz, toplumun genel kültürünü yönlendirici iseniz, bir zümreye hitap eden degil, tüm Türkiye’yi kucaklayici olmaniz gerekir. Ismail Türüt’ten yillardir kaç tane Lazca türkü dinlediniz?

—Yil 1982! ‘’Ilk kasetim olan “Laz Usagi”ni çikardim. Kaset ve sahne çalismalarim yillarca böyle devam etti. Yalnizca Karadeniz’de büyük bir isim olup, kasetlerim yüz binlerce satti.1998 yili, hayatimin dönüm noktasi oldu. O zamana kadar 20 kaset yapmis olmama ragmen yalnizca Karadeniz’de taninirken, 1998 yilinda adeta sanat hayatima sifirdan baslamis gibi bir çalismanin içine girdim ve bir anda Türkiye’nin gündemine oturdum. Bu zaman zarfinda çok basarili çalismalara imza atarak, Karadeniz müzigini tüm Türkiye’ye sevdirdigimi düsünüyorum’’ diyor Ismail Türüt. Bende bir Balkanli sanatçinin, bir degil birçok sanatçinin Ismail Türüt gibi Karadeniz yöre sanatçiligindan Türkiye sanatçiligina atladigi gibi Rumeli-Balkan yöresi sanatçiligindan Türkiye sanatçiligina atlayacagi günü iple çekiyorum.
Evde ne konusursan konus ancak, kültürünü yansitmaya sira geldiginde diger dillerde kültürünü yansitarak bu benim kültürüm diyemezsin, dersen ‘’icra ettigin dilin milletine mi aitsin yoksa Türk müsün’’ sorusuyla karsilasirsiniz. Sanatçilarimiz, Türkiye’de Rumeli Balkan cografyasinda yasayanlar, kültürlerini etkin kilmak istiyorlarsa önce tüm Türkiye’yi kucaklayacak kültürel ürünler ortaya koymak, var olan ancak sergilenme sansi bulunamayan eserlerini gün yüzüne çikarmak mecburiyetindedir. Sanatçilar, ressamlar, sairler, romancilar, tarihçiler çitayi yükseltip kültürümüzü sevdirip, tanitma görevi sevkiyle dolu olmalilar.
Balkanlardan sanatçi getirerek kendi kültürümüz yerine aidiyetimiz olmayan kültürün Türkiye’de sergilenmesine firsat veren sinirli sayidaki Derneklerin, Belediye Baskanlarinin olaya bakis açisinin degismesi gerekir. Kendilerine çeki düzen vermeliler, Hepsi birer Kültür ve Dayanisma adi altinda kurulan bu derneklerin bu toparlanmaya öncülük etmesi gerekir. Balkanlar’da bugün Türklerin yasadigi ülkelerde Türkçe egitim yapilsin diye haril haril çalisilirken, önemli mücadeleler verilirken Anavatanda yabanci dille türküler söylenmesi uygun olmasa gerek. Hatalardan alinan dersler bundan sonra hata yapilmamasina tesir etmelidir.
Balkanlardaki türküler ve folklor yasanmisligin ürünüdür. Yasadigimiz kültürün görselligi vardir, nakistir islenmis, desendir dösenmis, türküdür söylenmis. Dildir bu zenginligimizi, kültürümüzü, örf, adet ve geleneklerimizi gelecek nesillere tasiyan. Sahip çikmaliyiz ki Türkçemize, Anadilimize, kimiz, neyiz, nerden geldik nerelere gidiyoruz bilelim. Gönül rahatligi ile bilinçli, suurlu milli durusu olan gençlerimize emanet edebilelim bu vatani.
Kirim Türkleri liderlerinden Ismail Gaspirali Bey’in ‘’dilde, fikirde, iste birlik ‘’ sözü her seyi en kisa sekilde özetlemekte. Gerisi icraata kalmis.

 
 
  Bugün 43 ziyaretçi (57 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol