Başlıklar |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
“GÜNEY-DOĞU AVRUPA’DA OSMANLI VE OSMANLI SONRASI TÜRK |
|
|
Türk kültürü kavram
ba
ya
anla
Türk hayat
terk edilmemi
geni
paralel olarak çe
Türk Kültürü'nün tarih içerisindeki seyrinde ve Osmanl
birikiminin olu
Türkmenler, gazi-dervi
iletmi
Balkanlar tarihi süreç içerisinde de
i
dönemlerden bu yana tarih sürecinde daima köprü olmu
Türklerin Balkanlarla temas
kavimleri buraya gelip yerle
atl
Peçenekler ve Uzlar gibi) ya da kuzeydo
Bulgar Hanl
Özellikle Bulgaristan'da ya
zengin bir edebiyat miras
K
13. yüzy
getirdikleri kültüre ait derin izler b
kazan, kupa, tas, deri aksesuar gibi çe
(Ahmetbeyo
Balkanlar'daki Türk varl
ından Türk Kavmi'nin tarih sahnesine çıkışındanşlayarak günümüze dek süregelen, Türklerin yerleştikleri, yaşadıkları, bugün deşamakta oldukları yerlerde oluşturdukları, etkinliğini hala devam ettiren kültürşılmaktadır. Türk Kültürü'nün ana kaynağının Orta Asya olduğu bilinmektedir.ı fetihlerle başlamış ve yeni toprakları yurt edinerek gelişmiştir. İlk anayurtştir. Bu nedenle ilk anayurt Orta Asya’dan itibaren dünya coğrafyası üzerindeş bir alana yayılmış olarak yaşayan Türk kültürü tarih ve coğrafyadaki çok boyutluluğaşitlenmiş, farklı seviye ve birikimlerle günümüze ulaşmıştır (Günay, 2001: 3).ı'daki zengin kültürşumunda diğer kültürlerin etkisi vardır. Bu kültür içinde Horasan'dan gelenş geleneği çerçevesinde kendi katkılarını Osmanlıyaşlerdir.ğişik kavimlere ve milletlere gerek göçler gerekşgaller nedeniyle daima ev sahipliği yapmıştır. Balkanlar Asya ile Avrupa arasında antikş çok önemli topraklardır.ı 6. yüzyılda başlar. İlişkinin ilk büyük döneminde Türkşmiş, yurt tutmuşlardır. Kuzey Karadeniz yoluyla ard arda gelenı göçebe Türk kavimleri ya yerli halklara karışarak ortadan kaybolmuş (XI. yüzyıldakiğu Balkanlarda devletler (XII. yüzyılda kurulanığı gibi) kurmuşlardır (Turan, 2001:23).şayan ve "Eski Bulgar Türkleri" olarak adlandırılan grupları bırakmışlardır. Ponta Bulgarları, Gagavuz Türkleri, Kuman veıpçaklar Türk folklorunu bu bölgede yaşatmış ve yaygınlaştırmışlardır.ıla kadar Balkanlar'da yaşayan Türk toplulukları burada Orta Asya'danırakmışlardır. Yapılan arkeolojik kazılarda Hunlara aitşitli gündelik eşyalar ve silahlar bulunmuşturğlu, 2001:137).ığının başlangıcı, Osmanlı döneminden çok öncelere dayanır.
İ
devam etmi
Hazar denizinin kuzeyindeki steplerde hüküm süren Hun Türkleri, Balkanlar ve
Avrupa'ya ilk ayak basan Türklerdir. 4. yüzy
lk olarak Hun Türkleri'yle başlayan bu varlık, Orta Asya'dan göç eden çeşitli Türk boylarıylaştir. Bu topluluklar bölgenin kültürel gelişimine büyük katkıda bulunmuştur.ılın başından itibaren batıya doğru ilerleyen
*
07.12.2007, Zagreb, 2007
2
Hunlar, 376 y
y
Ancak bu ilerleyi
kaybetmi
aras
Türkler'in Balkanlar'la olan ili
4. Uluslararası Güneydoğu Avrupa Türkoloji Sempozyumunda sunulan bildiri. 03-ılında Volga nehrini geçerek Balkanlarda yerleşmeye başlamıştır. İlerleyenıllarda Hun İmparatoru Attila liderliğindeki ordular Fransa ve İtalya'ya kadar ulaşmışlardır.ş uzun sürmemiş, Türk boyları kısa süre içinde eski etki ve güçlerinişlerdir. Özellikle Slav göçlerini takip eden dönemde Türk boyları bölge halkınınında erimiştir.şkisi Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu
İ
bu dönemde ba
kurulmu
gruplar bulunduklar
adl
Balkanlar'
dönemin ba
ve kültürel yap
büyük bir k
ya
mparatorluğu dönemlerinde de devam etmiştir. Bölgede Müslüman toplulukların oluşumu daşlamıştır. Özellikle II. Keykubat zamanında Bizans yönetimiyle iyi ilişkilerş, Dobruca bölgesine Sarı Saltuklu Türkleri yerleştirilmiştir. Bu Müslüman Türkı bölgede İslamiyetin yayılmasına katkıda bulunmuşlardır. Saltuknameı ünlü eser bu çalışmaları konu edinmektedir (Öcalan, 145-146).ın Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethi, bölgede yeni ve parlak birşlangıcı olmuştur. Yaklaşık 500 yıl süren bu dönemde bölgenin sosyal, ekonomikısı büyük bir gelişme göstermiştir. Günümüze kadar ulaşan kültür mirasınınısmı bu dönemde inşa edilmiştir. Yine bu dönemde Türkler, Balkan topraklarındaşayan çeşitli topluluklarla köklü bağlar kurarak bölgedeki Müslüman-Türk varlığını kalıcı
hale getirmi
Türkler, Osmanl
yerle
Bu etki bölgenin adetlerine, geleneklerine ve hatta yemeklerine kadar günlük ya
alanlar
Anadolu Türklerinin Balkanlara geli
1260’lardan itibaren ba
şlerdir.ı İmparatorluğu bölgeye hakim olmadan çok önce Balkanlar'aşmiş ve bölgenin etnik, sosyal ve kültürel yapılanmasında önemli bir rol oynamışlardır.şamın bütünına yansımıştır.şi temasın ikinci derecesini temsil eder.şlayan Müslüman Türklerin Anadolu göçü, bir anlamda Osmanlı
Balkan politikas
yerli Slavlara kar
ının asıl temelini oluşturur. Çünkü, daha öncekiler Hıristiyanlığı kabul edipıştıkları halde Anadolulular kendi din ve kültürlerini saklamayı
ba
Balkanlar'da gerçek anlamda Müslüman-Türk varl
13. yüzy
sonlar
Bunlardan biri olan Osmanl
şarmışlarıdr (Turan, 2001: 24).ığının doruk noktasına ulaşması iseıldan itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun fetihleriyle gerçekleşmiştir. 13. yüzyılınında Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasıyla Anadolu'da birçok beylik kuruldu.ı Beyliği, kısa bir süre içinde Eskişehir, Bilecik, İnegöl ve Bursa'yı
fethederek Osmanl
ı Devleti'ni kurdu ve Anadolu'daki otorite boşluğunu doldurdu. Aynı
dönemde, Mo
yüzy
Osmanl
y
ba
1352'de, taht
Kantakuzenos, bu yard
Bu bölge, Süleyman Pa
kullan
Rumeli'deki varl
Osmanl
büyük bir Müslüman-Türk nüfusu olu
hakimiyet alt
geçirmi
3
namusunu güvence alt
farkl
Kültürlerin birbirlerini etkilemeleri do
etkile
etkileyerek insanl
Rumeli’yi yurt tutan Osmanl
kültürünü harmanlam
birçok konuda Osmanl
mümkündür. Rumeli’de Türk sanat
ğol baskısından kaçan Türkmenlere de kapılarını açan Osmanlı Devleti, 14.ıldan itibaren Batıya doğru fetihler yapmaya başladı.ı Ordusu 1321 yılında Mudanya'yı alarak Rumeli topraklarına ayak bastı. 1345ılında Karesi Beyliği'nin fethiyle Rumeli'ye geçiş kolaylaştı. Bu tarihten itibaren Türkmenler,şta Trakya olmak üzere Balkan topraklarına yerleştirilmeye başlandı.ı ele geçirmek için Osmanlılardan yardım alan Bizans İmparatoruımın karşılığı olarak Çimpe kalesi ve çevresini Orhan Gazi'ye bıraktı.şa'nın önderliğinde Balkanlar'a yayılmak için önemli bir üs olarakıldı. Anadolu'dan getirtilen kuvvetler bu bölgeye yerleştirildi ve Osmanlı'nınığı kalıcı hale getirildi (İnalcık, 1999:64).ı Devleti'nin gerçekleştirdiği bu büyük çaplı fetihlerin ardından, Balkanlar'daşmuştur. Sadece Müslüman ve Türk gruplar değil,ında olan bütün Balkan ulusları, Osmanlı yönetimi altında parlak bir dönemşlerdir. Osmanlı'nın adil bir yönetim uygulaması, halkın dinini, malını, canını,ına alması, hakim olduğu bölgelerde imar çalışmalarına önem vermesiı halkların barış içinde bir arada yaşamasını sağlamıştır.ğaldır. Nitekim Türk kültürü de diğer kültürlerleşimde bulunmuştur. Bu süreçte sadece alan taraf olarak kalmamış, diğer kültürleriığın ortak değerlerine büyük katkılarda bulunmuştur.ı, karşılaştığı yeni kültürlerle beraberinde götürdüğü Türkıştır. Rumeli türkülerinde, nakışlarda, yemeklerde, halk oyunlarında veı sanatlarına mal olmuş ortak Rumeli Türk zevkini bulmakı yeni bir kimlik kazanarak uygarlık tarihine Osmanlı
mührünü vurmu
Osmanl
Türk oymaklar
ba
toprak veriliyordu.
Balkan halk kültürünün co
durumu vard
olu
oradan Avrupa ortalar
onlardan da etkilenmi
Balkan yar
biçimleri gelenek görenekleri, kültürleri, Türk dilinin yayg
tekke, türbe, çe
de
ştur (Birol, 2001: 178).ılar akılcı iskan politikalarıyla Balkanlarda işgal ettikleri topraklara konargöçerını getiriyor, şehir ve kasabalara yerleştiriyorlardı. Ayrıca yeni yurtlarınağlanmaları ve hayatlarını sürdürebilmeleri için çiftçi ve zanaatı olan Türk göçmenlereğrafi konumu ve tarihsel bağlarıyla kendine özgü birır. Tarih boyunca göçler çeşitli kültür ve birikimler Balkan halk kültürünüşturan ana etmenlerdir. Anadolu'ya gelen İslamiyet'le Anadolu'da yeniden şekillenen veına giden Türk kültürü, Balkanlarda yerli halkın kültürlerini etkilemiş,ştir.ımadası Osmanlıların eline geçtikten sonra Balkanlardaki halkların yaşamaınlaşması cami, hamam, medrese,şme, köprü, kervansaray vd. Osmanlı eserlerinin hızla inşa edilmesiyleğişime uğramıştır. Türklerle, Türk diliyle, Türk kültürüyle iç içe yaşayan Balkan halkları
Türk kültüründen etkilenmi
şlerdir. Anadolu’ya gelen İslamiyet’le Anadolu’da yeniden
ş
kültürünü etkilemi
Türkler 14. yüzy
olarak Balkanlardaki yerli topluluklardan etkilenmi
olarak kendi etkileri daha büyük olmu
aras
O dönemin seyyahlar
ço
Romen tarihçisi Beldiceanu günümüzde hala Türk kültürü damgas
ya
ya
S
ekillenen ve oradan Avrupa ortalarına giden Türk kültürü, Balkanlar’da yerli halkınş, onlardan da etkilenmiştir.ılın ortalarından itibaren Balkanlara damgalarını vurmuşlardır. Doğalşlerdir. Ancak Türklerin yönetici kesimştur. Fransız Georges Castellan, 14-18. yüzyıllarında Balkan halklarının dil ve dinlerini değiştirmeden Türk usulü yaşadıklarını belirtir.ı Balkan kentlerinin hatta Hıristiyan nüfusunğunlukta olduğu yerlerde bile yaşama biçiminin Türk karakterinde olduğunu belirtir.ınınşadığını şöyle anlatmıştır. ".......Gelenekler ve Osmanlı söz hazinesi halklarının dillerindeşamağa devam ediyor. Arnavutlar, Bulgarlar, Yunanlılar, Makedonyalılar, Boşnaklar,ırplar ve Romenlerin miras aldıkları bu hazineye bir göz atılırsa Osmanlı
uygarl
ığının ne derece kendini kabul ettirmeyi becerdiği ve Balkanlardaki yaşamın bazı
yönlerini
çevresine ait en az iki yüz kelimenin Türkçe olmas
de
vurulan bu damga, Balkanlarda yeni bir kent uygarl
bu roldeki önemlerini iyi yans
çocuklara Türk ismi verme
ahengin yarat
4
Bugün Balkanlarda tekerlemeler, masallar, halk hikayeleri, bilmeceler, atasözü ve
deyimler türküler, maniler (martifal) ninniler, a
Balkan dillerine çevrilmi
görüyoruz.
Balkanlar kendilerini Anadolu’da geli
bulmu
ta
görerek Balkanlarda Balkan kültürüyle yeniden yap
şekillendirdiği fark edilir. Bir evin mobilyası, oda eşyası, giyim, yiyecek ve kentı anlamlıdır." Yazarın buğerlendirmeyi izleyen yargısı ise daha da önemlidir. Yazar, "Doğu Avrupa halkları üzerineığının ilk temellerini Türklerin attığını veıtmaktadır. Sırp araştırmacı Milan Vasic de işin Hıristiyanğe kadar vardığını, iki kültürün birbirini etkilemesi sonucu tam birıldığını belirtiyor.ğıtlar vb. yaşamaktadır. Bir çok Türk atasözüş ve kullanılmaktadır. Bir çok Türk türkü ezgisini Balkan şarkılarındaşip yeniden şekillenen Türk edebiyatının içindeştur. Balkanlar’a gelen âşıklar sazlarını ve bağlı bulundukları âşıklık geleneğini deşıyarak buralara yaymışlardır. Aşıklık geleneği özellikle Müslümanlar arasında kabulılanmıştır. Çeşitli tarikatlara bağlı
dervi
Medreselerde, tekkelerde yeti
edebiyat
şler, şeyhler gelerek tekkeler kurmuşlardır. Şehirlerde medreseler kurulmuştur.şenler; Balkan divan edebiyatının ve Balkan Türk tekkeının temellerini atmışlardır. Balkanlarda doğmuş bir çok şair de İstanbul’a giderek
ş
Osmanl
uygarl
sanat gelene
öhret olmuşlardır.ı sanatı, edebiyatı, mimarisi, musikisi yalnızca İslam uygarlığında değil, dünyaık tarihi içinde özel bir yere sahiptir. Orta Asya bozkırlarında doğup yeşeren Türk’ünği tanıştığı yeni kültürlerle gelişmiş, kendi yorumunu da katarak yaşadığı
yüzy
Osmanl
olmu
sa
ta
Türklerin bir co
de
rol oynam
ıllara yeni bir üslup ile taşımıştır (Birol, 2001: 178).ı Devleti sınırlarını genişletirken karşılaştığı kültür geleneklerinin de öncüsüştur. 600 yılı aşan saltanatı sırasında üç kıtada politik, ekonomik ve askeri hâkimiyetğlayan Osmanlı aynı zamanda kendine miras kalan kültür geleneklerini de reddetmemiş,şıdığı geleneksel kültürün içine katarak sindirmiştir (Birol, 2001: 178).ğrafyadan başka bir coğrafyaya göçü, beraberinde büyük kültürğişimlerine de yol açmıştır. Osmanlılar Balkanlardaki hayatın şekillenmesinde önemli birışlardır. Balkanlarda Osmanlıyla birlikte İslam kültürü, eğitimi, bilimi, edebiyatı
geni
Türk medrese ve vak
medreselerde ilk defa ö
kavu
Balkanlarda Türk kültürünün yay
vard
esas unsuru olu
kurumlar
sanat konusunda önemli hizmetler yapm
Balkanlar'da 500 y
kültürünü bu bölgeye ta
kökle
kültürünü, mimarisini, el sanatlar
folklorunu ta
Osmanl
dönem boyunca Müslüman-Türk kültürüne ait önemli eserler in
imar çal
ard
topraklar
çe
bütün unsurlar
ş çapta yayılmaya başlamıştır (Zlatar, 1981: 187-188).ıf sistemi, kütüphanecilik Avrupa’ya örnek olmuştur. Özellikle,ğrencilere burs verilmesi, medreselerin idarî ve malî özerkliğeşması önemli gelişmelerdir.ılmasında ve gelişmesinde vakıfların büyük bir rolüır. Vakıflar, şehirlerin alt yapısı, hayat kültürü ve diğer gereksinimlerin karşılanmasındaşturmaktaydı. Farklı amaçlara yönelik yaptırılan hayır kurumları, buın işlemesini sağlayacak kurumlar kurulmuştur. Geliri olan vakıflar; kültür, eğitim veışlardır (Zlatar, 1981: 187-188).ıldan fazla bir süre boyunca hakim olan Osmanlı Devleti, zenginşımış, halkların kurduğu ilişkiler bu kültürün paylaşılmasını, bölgedeşmesini sağlamıştır. Bölgeye göç eden Müslüman-Türk halklar, beraberlerinde Anadoluİslamını, Türk Orta Asya-Anadolu kültür ve geleneğini,şımışlardır.ı Devleti'nin, Balkanlar'daki hakimiyeti yaklaşık 500 yıl sürmüştür. Bu uzunşa edilmiştir. Osmanlı Devletiışmalarına büyük önem vermiş; yollar, köprüler, camiler, medreseler inşa etmiş,ında sayısız eser bırakmıştır. Ancak kültür mirası, mimari eserlerle sınırlı değildir; Balkanında yerleşen Müslüman-Türk gruplar, beraberlerinde halk ve tasavvuf edebiyatını,şitli sanat kollarını, yeme-içme kültürünü, daha doğrusu Müslüman-Türk medeniyetininını bu bölgeye taşımış, yaygınlaştırmış ve günümüze kadar yaşamasını
sa
5
gelenek haline gelmi
helva, boza, salep, kahve,
kavram Balkan kültürüne geçmi
ad
Uzun y
bu eserler 500 y
Balkanlar'da, Osmanl
verilmi
yap
su kemeri, çe
merkezleri; kale, kule-ocak, burç ve tabyalar gibi askeri yap
Balkanlar'da, Osmanl
sanat konusunda önemli ilerlemelere yol açm
mektep, tekke ve zaviyeler, yeni bilim ve sanat insanlar
II. Beyaz
Balkanlar, Osmanl
haline gelmi
16. yüzy
olmu
Rumeli adeta
dayanarak Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Yugoslavya gibi Balkan ülkelerinde ya
ğlamışlardır. Örnek olarak Türk yemek kültürüne ait birçok unsur bugün Balkanlar'daştir; bu çerçevede pide, börek, kebap, dolma, somun, gevrek, sarma,şerbet, kadayıf, baklava, fincan, bardak, tas, cezve gibi sayısızştir. Bugün Balkan ülkelerinde gezen bir turist, hemen herımında Osmanlı'dan kalma bir eserle karşılaşmakta, o kültürün izlerini takip edebilmektedir.ıllar boyunca ihmal edilen ve ancak son zamanlarda yeni yeni ilgi görmeye başlayanıl boyunca kök salmış bir kültürü temsil etmektedir.ı dönemine ait Türk şehir mimarisinin en güzel örnekleriştir. Bu çerçevede şehir merkezlerine cami-mescit, tekke-zaviye ve türbe gibi diniılar; han, bedesten, kervansaray, arasta ve çarşı gibi ticari yapılar; imaret, hamam, köprü,şme ve saat kulesi gibi sosyal yapılar; mektep, medrese ve kütüphane gibi eğitimılar inşa edilmiştir.ı yönetimi tarafından sürdürülen imar faaliyetleri, bilim, kültür veıştır. Özellikle bu dönemde inşa edilen medrese,ının yetişmesini sağlamıştır. Nitekimıd döneminden itibaren yazılı metinler üreten sanatçılara rastlanmaya başlanmıştır.ı İmparatorluğu içinde, sanatçı, bilim ve devlet adamı üreten bir merkezştir. 16.-17. yüzyıllar arasında, devlet içinde görev alan 22 sadrazam Bosnalı'dır.ıla gelindiğinde, Osmanlı edebiyat eserlerinin büyük bir kısmı da Balkanlar'da üretilirştur (İsen, 2003: 67-69).şairler ocağıdır. Ayrıca İsen'in araştırmasında, şair tezkirelerineşamış
çok say
Balkanlar'da Türk edebiyat
eserler verilmi
kayna
olu
kökenli kelime, çok say
güzel örneklerinden biri Nasrettin Hoca'd
ula
maledilerek sahiplenilmi
S
önce tespit edilmi
taraf
kelimelerin 6500'ün üzerinde oldu
Ralin, Bulgarca'da kullan
söylüyor… Bulgarlar aras
2000 dolay
Balkanlarda uzun süre devam eden Türk yönetimi, bir emperyal ili
ciddi bir misyonun ifadesidir. Balkanlardaki kültür hayat
Balkanlarda Türk kültürünün ne denli etkili oldu
yeniden temininde ortak bir tarih bilinciyle hareket etmelidir. Türklerin dinî ho
tarz
milletlerince tan
Bu yak
Yeme-içme, giyim-ku
6
f
hayat
Balkanlar bir dinler ve diller halitas
özelliklerini görürsünüz. Ortak beyni olan bir dünya görürsünüz. Balkanlarda ya
milliyetler bir dü
ıda Osmanlı şair ve edebiyatçısını da tanıtılmaktadır ( İsen, 2003: 67-69).ının tasavvuftan halk edebiyatına kadar her türünde önemliş, bu edebi anlayış, bölgede kök salmış ve yerel halkların kültürüyleşmıştır. Balkan ve Türk grupların arasındaki kültür alışverişi, ortak bir kültürün temelinişturmuştur. Bölgede konuşulan Slav ve Türk dilleri alışverişe girmiş, sayısız Türkçeıda atasözü, deyim, fıkra Balkan kültüründe yerini almıştır. Bunun enır. Anadolu'dan göç eden Türkmenlerle Balkanlar'aşan Nasrettin Hoca fıkraları yerel halk tarafından benimsenmiş ve kendi halk kültürlerineştir:ırpça-Hırvatça'da Türkçe kökenli kelimelerin sayısının 7000 dolayında olduğu yıllarştir. Bulgarca'da bunların sayısının 5000 dolayında olduğu B.Tsonevından ortaya atılmıştı. Ancak yapılan en yeni araştırmalar Bulgarca'daki Türkçe kökenliğunu göstermektedir Ünlü Bulgar mizah yazarı Radoyılmakta olan Türkçe kökenli atasözlerinin sayısının 500 olduğunuında bilinen Nasrettin Hoca fıkralarının 900, çeşitleriyle birlikteında olduğunu yazıyor Sava Popov (Öcalan, 220).şkinin ötesindeı ve etkileşim incelendiğinde,ğu görülecektir. Balkanlarda ilişkilerinşgörüsü, yaşamı, örf, âdet, gelenekleri, törenleri, giyim-kuşamları, dokumacılığı, mutfağı dünyaınmış ve kabul görmüştür.ınlaşma, akrabalık ilişkileriyle perçinlenmiş, ortaya zengin bir kültür çıkmıştır.şam gibi günlük hayatın esas unsurlarından halk türkülerine, anlatılanıkralardan atasözlerine kadar Müslüman-Türk yaşam tarzının bütün unsurları yerel halkınına girmiş ve önemli bir yer kazanmıştır.ıdır. Bütün Balkanları dolaştığınızda ortak kültürşayan bütünğünde bir araya gelseler aynı şeyleri yer içer, aynı danslarla oynar, aynı
türkülere e
söz konusudur. (Ortayl
Balkan Türkoloji Ara
kültür köprüsü olu
şlik ederler. Balkanlarda büyük bir kültürel olgunlaşma, büyük bir kültürel birikimı, 2001: 189).ştırmaları Merkezi Balkanlarda geçmişle gelecek arasında birşturma misyonuyla yola çıkmıştır. Bu yıl dördüncüsü yapılan uluslar arası
sempozyumda misyonu gerçekle
Bu sempozyumun amac
sempozyumda ortak Türk-Balkan kültürünün insanl
ştirmek için fahri bir üniversite gibi çalışmaktadır.ı, bu ortak mirasa sahip olma bilincini edinmektir. Buığın ortak kültürel mirasına katkıları
incelenip tart
duygu ve davran
bilinci ve ulus olma sürecindeki sosyal ve kültürel yap
sa
ışılmıştır. Bu sempozyum binlerce yıllık geçmişe sahip Türk-Balkan kültürününış kalıpları bilgi, sanat ve beceri birikimi, kendi varlığı hakkındaki tarihısı üzerinde fikir edinmemiziğlamıştır.
Kaynaklar
B
İROL, İnci Ayhan (2001), Osmanlı Sanatı (Tezhip-Minyatür), Avrupa’ya İlk Adım Uluslar arası
Sempozyumu Bildirileri, Kubbealt
ORTAYLI,
Uluslar aras
GÜNAY, Umay (2001), Türk Dili Tasnifleri ile Türk Kültürü Tasnifi Konusunda Görü
Uluslar aras
ZLATAR, Behiya (2001), Gazi Hüsrev Bey’in Saray Bosna’daki
Geli
ı Neşriyat, İstanbul.İlber (2001), Türkiye Balkan İlişkileri ve Balkanların Geleceği, Avrupa’ya İlk Adımı Sempozyumu Bildirileri, Kubbealtı Neşriyat, İstanbul.şler,ı Türkistan Halk Kültürü Sempozyumu, Muğla Üniversitesi Yayınları, Muğla.Şehircilik ve Kültürşmesine Katkısı, Avrupa’ya İlk Adım Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, Kubbealtı Neşriyat,
İ
stanbul.
TURAN, Ahmet, Nezihi, (2001)“Osmanl
Uluslar aras
AHMETBEYO
Ankara 2001, s.137
ılardan Önce Balkanlar”, Avrupa’ya İlk Adımı Sempozyum Bildirileri, İstanbul, s. 23-27ĞLU, Ali, 2001,Avrupa Hun İmparatorluğu, Türk Tarih Kurumu Yayınları,
İ
NALCIK, Halil, 1999, Osmanlı, Cilt I, Ankara, s.64
İ
NALCIK, Halil, 1999, “Rumeli” Cilt IX, s.760
İ
ÖCALAN, Hasan Basri Balkanlar'daki Türk Kültürünün dünü-bugünü-yar
NALCIK, Halil, 1993, “Türkler ve Balkanlar”, İstanbul, s.20ını, Uludağ
Üniversitesi yay
ınları, Hazırlayan: s.145-146
7
G
KALESH
AYVERD
İBBONS, H.A. Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluşu, s.112İ, Hasan “Türkler'in Balkanlar'a Girişi ve İslamlaştırma”, 1981, s.190-192İ, Ekrem Hakkı, Avrupa'da Osmanlı Mimari Eserleri, İstanbul 1981-82
İ
69
SEN, Mustafa, 2003 “Tezkirlere Göre Osmanlı Kültür Coğrafyası”, Ötelerden bir ses, s.67-
İ
Ankara s.225
SEN, Mustafa, 2003, “Balkanlar'da Türk Edebiyatı”, Balkan Türkleri, Asam Yayınları,
İ
ÖZTUNA, Y
CASTELLAN, Georges Balkanlar
1995,s.17
KOLO
HAFIZ Nimetullah, Kosova Türk Halk Edebiyat
KUT, Günay “13.Yüzy
SEN Mustafa Ötelerden Bir Ses , Ankara , 1997, s.513ılmaz Rumeli Kaybımız, İstanbul, 1990,s.17ın Tarihi ( Çev. Ayşegül Yaraman-Başbuğu), İstanbul,ĞLU Orhan, Mostar,2004 , Gazete Pazar, 10 Ekim, 1999 s.7ı Metinleri, Piriştine 1985, s.5ılda Anadolu’da Şiir Türünün Gelişmesi” , Türk Dili Araştırmaları
Y
ARTUN Erman, Adana Â
SAATÇI, Suphi Kerkük ile K
Edebiyatlar
ıllığı, Belleten ,1991, Ankara 1994, s.127şıklık Geleneği, 1966-1996 ve Aşık Feymani, Adana , 1996, s.127ıbrıs ve Balkanlarda Yaşayan Türk Topluluklarınını Arasında Varolan Benzerlikleri, İkinci Uluslar Arası Kıbrıs ve Balkan Türk Edebiyatı
Sempozyumu Bildirileri,
FI
Ara
KAYA
HAFIZ, Nimetullah Yugoslavya’da Yay
say
KAYA
HAFIZ, Nimetullah Kosova Türk Halk Edebiyat
ARTUN Erman , Türk Halk Kültürünün Balkanlardaki Rolü, Avrupa’ya
Aras
SA
Edebiyatlar
s.17-23
KAYA Fahri, Ça
İzmir, 1996 s.42-43ĞLALI Ethem Ruhi Önsöz , Ali Abbas ÇINAR, Türk Dünyası Halk Kültürü Üzerineştırma ve İncelemeler, Muğla, 1996 s.3İ.Güven, Yugoslavya Türk Halk Yazınına Gerçekçi Bir Bakış , Piriştine , 1986, s.7ınlanan Kitapların Bibliyografyası, Sesler Dergisi,ı 180, Üsküp, 1983, s.133-155İ. Güven, Yugoslavya’da Türk Halkı Edebiyatı, İstanbul, 1993, s.7ı Metinleri, Piriştine, 1985, s.5-10İlk Adım Ulusları Sempozyumu Bildiri (Baskıda) , Gelibolu, 1999ĞLAM, Feyyaz Türk Dünyası Edebiyatlarında Yeni Bir Adım: Yunanistan Türklerininı, Birinci Uluslar Arası Kıbrıs ve Balkanları Sempozyumu Bildirileri Gazi Mağusa 1998,ğdaş Makedon Şairleri Antolojisi, Ankara, 1993, s.15-26
İ
SA
Önemi ve Problemleri Üzerine Dü
1996 s.1-5
GENÇ,
Türk Edebiyatlar
SEN, Mustafa Çağdaş Prizren Şairleri , Ötelerden Bir Ses , Ankara, 1997, s.15ĞLAM, Feyyaz Ortak Türk Edebiyatı Açısından Yunanistan Türklerinin Konumu,şünceleri, Yunanistan Türkleri Edebiyatı Üzerine İncelemeler, İzmir,İlhan "Balkanlarda Türk Divan Edebiyatı ve İzleri" Uluslar arası Kıbrıs ve Balkanları Sempozyumu Bildirileri, İzmir, 199, s.2.
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 71 ziyaretçi (92 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|