hürbalkan internet dergisi
  Bulgarların mizah duygusu istihza yüklü
 

 
Ünlü Bulgar yazarı ve filozofu Prof. İvan Slavov, “Krize karşı gülmekten daha iyi ilaç yoktur. Ekonomik durum bu kadar ağır ki kadınlar aşk yüzünden evlenmeye başlıyor” diyor. Bulgar yazarı Çudomir ise, “Bir defa bile gülmediğimiz gün, boşuna geçirdiğimiz gündür” diye düşünüyor.

Bulgarlar her durumda fıkra anlatmayı sever. Onlar, Balkan mizahını, geçmişin ruhunu ve günlük hayatın izini içinde taşıyor. Bulgarların mizah duygusu istihza yüklü ve birçok neslin bilgeliğini içinde barındırıyor. Bu mizah duygusu, yazarlardan değil, halkın gönlünden doğdu. Tabii mizahın zenginliği, sadece fıkralarla değil, atasözleriyle, şarkılarla, masallarla, şiirlerle ölçülüyor. 1 Nisan Ulslararası Mizah ve Şaka Günü. Dolayısıyla bugün “Bulgarların mihaz duyugusu var mı ve vatandaşlarımız neye gülüyor?” sorusunun cevabını arayacağız.

5-6 bin fıkra bilen ve belleğinde tutan yönetmen Bedo Manukyan, şu cevabı veriyor: “Evet. Bu mizah duygusu, bölgemizden, tarihimizden, coğrafi konumumuzdan kaynalanıyor. Durum ağır olduğunda Bulgarlar, hayatta kalmak için mizah duygusuna çevriliyor. Maalesef kirz, yeni fıkralar için konu olamadı. Kaliteli siyasi fıkralar ortadan kayboldu. Ben çocukken fıkra toplmaya başlamıştım, mizahla çok ilgileniyordum. Mizahı çok seviyorum ve bunun su, hava ve güneş gibi gerekli olduğunu düşünüyorum. Başımdaki fıkralar, bilgisayar donanımı gibi – bir söz, fıkrayı aklıma getiriyor.”

“Bulgarlar, güldüren her şeye güler, güldürenleri bulmalıyız sadece” diyen mizah radyo programları senaryo yazarı Boris Arnaudov, şunları da söylüyor: “Bulgarların çoktan beri mizah duygusu var. Ancak son zamanlarda Bulgarların bu mizah duygusunu kaybetmeye başlamış olduğu teorileri baş gösteriyor. Ben buna katılmıyorum. Totaliter rejimi zamanında mizah çok iyi durumdaydı, o zaman buna dönelim diyorlar bazıları. Ama bence insanlar böylece artık gülemedikleri için mazeret arıyorlar.”

Tiyatro ve sinema sanatçısı İvan Balsamaciev, krizle ilgili fıkralarda kahraman isimlerinin değiştiğini savunuyor ve Bulgarların mizah duygusunu şöyle yorumluyor: “Bulgarların eşsiz mizah duygusu var. Diğer halkların mizah duygusu, biraz kalıplaşmış durumda, çeşitli sınırlarda kilitli gibi. Oysa Bulgarlardaki mizah, okyanus gibi, uçurum gibi, alem gibi. Bizim mizah duygumuz, daha canlı, daha renki, dolayısıyla birçok Avrupalı onu anlayamaz. Ülkemizin dört yol ağızındaki coğrafi konumu, hepimizi daha ilginç yapıyor. Bulgarlar neye gülüyor? Kendisine gülüyor. Bulgarlar gülüyor, ancak güldüğü kişinin, kendisi olduğunu bilmiyor.”

Kriz zamanında hayatta kalmak için reçete var mı? Bu soruya mizah yazarlarının cevabı şöyle: “Dünya güldüğü için var olmaya devam ediyor.”

 
  Bugün 126 ziyaretçi (164 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol