hürbalkan internet dergisi
  BULGARİSTANDA OSMANLI TÜRK MİMARİSİ
 
BULGARİSTANDA  OSMANLI  TÜRK MİMARİSİ

Balkan  çoğrafiyası bildiğimiz Bulgaristanda  Osmanlı  Türk  mimarisi çok  zengin  bilinen  balkan ülkelrinden biridir.  Balkanoloji araştırmalarımıza göre Plovdif/ Filibe Osmanlı Türk kültürünün mimari zenğinliği bakımından en güzel bir Türk şehridir. Buradaki Hisar kapısı, Çifte hamamları, Hüdavandiğar camisi, güneş satı, mevlivihanesi  Tarihi Türk konakları ve evleriyle, saraylarıyla, saat kuleleriyle mederese ve okularınla buğün  türk mimarisi güzeliği bakımından Türk kültürümüzün ve medeniyetimizin     çok çok güzel durumda olmasını   sergilemektedir.Filibede  19çu yüzyılda  57 çami var olduğu halde bu ğün 2 cami kalmıştır. KUZEY BULGARİSTANIN Plevne şehrinde Gaziosmanın  1878  tarihli  Ruz-Türk savaşında19 cami varken bu ğün  tek bir cami  kelarak  Türk ve Müslümanlığın simgesini göstermektedir.Osmanlıda  PLEVNEDE  2000  EV,altlı  üstlü olmak üzere iki katlıymışlar.

7 çocuk  mektebi, 6 tekke,6 han, Hanlardan Malkoçbey hanı en ihtişamlı  olanlardan biriymiş. Adeta kale gibi bir han olduğu  söylenmektedir. Burada birde Mihalbey  hamamı varmış.Bu

Hamamlardan biri hala ayakta olup hızmet vermektedir. Burada  en çok dikkatı çeken  vakıfların  fakir ve fukaraya yemek dagıtım evi  yani aş evi. BURDAKİ aş evi Sabah ve Akşam   fairlerin  hariçinde   gelip  geçenede yemek  yiditirmiş ve  verilirmiş. Ekmekleri çok lezetli olup, has ve saf balı ise çok ünlü imiş. GaziAli bey caminin mihrabı önünde gazialibey yatar /Yani Kabristanı   buradadır/ .  Plevnede 19çu yüzyılda 1927 adet Türk ve Müslüman   olmakla  1474 adette   Hristiyan olup toplam3001 hane varmış.Toplam nufus ise 17bin üzerindeymiş. 19 cami, 2 kilise, ile tam bir Türk şehridir. Plevnenin köylerinle birlikte cevresinde tam 47 adet  cami varmış. Bu ğün şehirde tek cami kalmıştır.Plevne köprüsü   vit nehri üzerinde kurulmuş olması Gaziosmanpaşanın yararlandığı tek  ahşap mimari köprülerden biridir. Hala duruyor. Osmanlının top ve arabaları hala açık hava müzesindedir.

Balkanoloji araştırmasına dayanarak, Evliya Celebinin kuzeydoğu bölğesi Deliorman bölgesine yaptığı gezisinde ŞUMNU, HAZERGRAD, Rusçuk, SİLİSTRE,  Varna, Dobriç, Eskicuma,  gibi birçok şehir ve köylerindeki  gezilerinde Türk kültür varlığının mimari zenginliğini ayrıntılarınla   dile getirmektedir.Buğün Macaristanda  pecevi yakovalı Hasanpaşa cami,Budapeştede  GülBaba Türbesi, sgetvar sultan Süleyman camisi ve  kalesi gibi önemli eserlerimiz yad ellerinde   hala ayakta dimdik durmaktadırlar.

Tuna liman şehri Ruscuk şehrinde bulunan birçok mimari  eserlerimizin   ve ev ve konakların, sarayların, kul ve mederese ve cami ve vakıf  mimarilerimizin çoğunlu olmasınla  Vetova köyündeki 2 cami  bir mesçit  nazari dikkati çekmektedir. Burasının  İMAMI SAYIN Hasan hafız Hüseyinburada Türk varlığının  fazla olduğundan   ibadet yerininde fazla olması  yerindedir dedi. BUNUN ĞİBİ deliormanın KEMALLAR BELEDİYESİNİN Podayva köy imanı Salih MOLLA AHMED  beyde  ayni sözleri söyleyerek  köylerinde 2 cami ve 1 mesçit bulunduğunu ve belediye konagı türk  eseri olması, 2  taş çeşme   birçok  su kuyusu ve  6 mezarlığın varlığından birçok tarihi klasik türk evlerinden  konu etmiştir. BU GİBİ OLAYLAR  YİNR  lovça köyündede 2 cami 1 mescit olmakla beraber Balkanoloji araştırmasına göre Tuna SALNAMRSİNE  DAYANARAK1804/1869 YILARINDA Tuna Valisi bilinen ve sevilen Mithat paşa ŞEHRİN  YAKININDAKİ  Yeniköy/ novo selo/ Tarım  çifliğini kurmuş. BURASI NUMUNELİK TARIM ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİLMESİNE YARDIMCI OLMUŞ. Şimdi  bile hala ziraat  tarım araştırmaları ve uyğulama ensitütüsü olarak hızmet vermektedir.Bütün bunlara mukabil, büyük  türk  yenilikci  Mithat paşanın ismi kelamı hiçbir yerde geçmemeside biz Türk  halkını  rencide etmektedir.. Açaba  unutuldumu yoksa  rejimlerin   milliyetçiliğindenmi  bunu  iktidarların bileçrgi bir sorun görmekteyiz.

Deliorman  Şumnu  NÜVVAP  OKULU  şimdi 177 adet erkek öğrençi  tahsil almaktadır. Diğer Türkoloji  fakultesinde ise 190  öğrençi vardır. Sofyada hızmet veren   KadıSeyfulah Camidir.  Kara cami ise  kiliseye dönüştürülmüştür..Mimar  Sinanın  eseri olan gül cami ise  Müzedir.Sofya  Baş Müftülüğünün   atagınla  acılan  yarıyüksek ilam ensitütüsü öğrencileride   ilk mezuniyetlerini vermeye başlamıştır.Deliorman  kültür şehri bilinen Şumnu tarihi yerini  arkada bırakarak   yerini Rodoplardaki  Kırcaali ve Mestanlı  şehirlerine bırakmıştır. ŞİMDİ Mestanlıda İMAM HATİP LİSELERİ AÇILMIŞTIR.Bulgaristanda   SÜSLEME KÜLTÜR  İZLERİMİZİN SANATINI GÖSTEREN MİMARİ ESERLERİMİZİN BULUNDUĞU   yerlerse  şöyledir..1. Filibe Hüdavendiğar cami,2.Eskizagra hamzabey cami, 3.Haskova  otoman cami, 4. Kemallar  mumcular Deirbaba türbesi,  5.Samolkof  Bayraklı cami,  6.Şumnu  Şerif Halil paşa cami,7. Tatarpazarcık  paşa  cami8. Silistre   sinanpaşa cami,, 9. Kızanlık  sarıçapaşa cami, 10. Buynovitsa/taşkınköy/  Şumnu     köy camisi. Ğibi  birçok Türk Osmanlı eserlerimiz 19çu yüzyıların hatırası olarak Anadolu ve Balkanlarda agaç süslemeleri ve  oymacılığı bakımından süsleme sanatı bakımından ender  eserlerdir. Balkanolojiye göre  Bulgaristanda  1950/60 yılarında30750 çiftci ailesi2250 yakın yöresel  ğiyisiler türk kültüründe  bulunurken mimari zenginliklerimizde   milyonların üzerinde bulunmaktadır.

Bulgaristanın  Şumnu ili  Buynovitsa/Taşkınköy/ne baglı   Hacıveysel cami sanat  süslemesi bakımından  neresdeyse önde gelmektedir. BUNA MUKABİL Rodoplardaki Cebel  camisi, SANAT  USTALIĞI BAKIMINDAN Svilengrad  Koçamustafapaşa köprüsü , Eski cumadaki SAAT CAMİ,, Hazergradın İbrahimpaşa camisi, Ahmed bey cami,  Bloğradcıktaki Hüseyin cami, gibi eserler önde gelmektedir. Buğün Tuna şehri Ruscukta iki cami kalmıştıer. Birde imam hatip okulu vardır. Burada 45 erkek ve 45 kız öğrençi  tahsil görmektedir. Toplam 90  öğrençi olup,  20 saat kültür içerikli dersler verilmekle birlikte 10 üzerindede  kürani kwerim ve din içerikli  dersler veriliyor.Şehrin merkezi yerinde bulunan vakıf eseri Hotel Bulgarlardan geri istenmektedir. ÇÜNKÜ VAKIF MALIDIR.Bulgaristanda  totaliter rejim  gideli 25 yıl geçmesine ragmen hala daha Türk egitim  okuları açılmadı ve Türkçe  egitimde verilmeyor. Türkler adeta aldatılarak uyutulmaktadır. Avrupa hakları neden çiğnenmektedir   buda  hak ve özgürlüğün vereçegi cevapların oması gereklidir.Bu ğün Bulgarca- Türkçenin 450-500  kelimesi olarak Türkler arasında kulanılmaktadır. Evvelden Bulgarcada 5000 adet Türk sözü varken şimdiBalkanoloji olarak TC Yetkililerinin nazari dikkatinde bildirilen1864/1908 yıllarında 60 gazete ve dergi çıkarılmış.1908/1919 yıllarında ise 20 den fazla gazete ve dergi çıkarılmış.1919/1923 yılına kadar ise 18  gazete ve dergi çıkarılmış.1923/1938 yılı çıkarılan gazete ve dergiler 60 adet üzerindeymiş.1938/1944 yılarında çıkan gazete ve dergiler 50 adet üzerinde  1945/ yılında  Türkçe Vatan Cephesi  adlı gazete çıkarılıyor. Daha sonra  1947 yılı  IŞIK GAZETESİ ÇIKIYOR.  1947/84 YILLARINDA  totaliter jivkof döneminde çıkarılan gazeteler ve dergilerin sayısı15 18 üzerinde seyrederek  çıkmıştır. 1984/1990 yılarında ise  6 adet  Türkçe gazete ve dergi    çıkarılmaya saglanmıştır.  1990/2010 yılı arasında ise8 adet gazete ve dergi çıkarılmaya   devam edilmiştir.Buğün Bulgaristanda   hala tek bir DOĞRUDÜRÜST Türkçe   günlük gazete çıkmadığı gibi  Hak ve ÖZGÜRLÜK  HAREKETİNİN Türk partisi olduğu halde  kendi gazeteleri bile çıkmamaktadır. Bütün bunlar Bulgaristan Türklerinin yürek yarası degilmidir.  Balkanoloji çalışmalarına göre yapılan araştırmalara göre Osmanlıdan  2010 yılına kadar az ve çok  devamlı ve devamsız çıkarılan gazete ve dergi sayısı 210 üzerinde tespit edildiğinide burada  doğrulamak  istemekteyim.Balkanoloji  araştırmacılarının   ifadelerine göre TTK İLE  TİKA arasında imzalanan sözleşme netiçesinde Bulgaristanda Osmanlı Türk eserleri olarak 78/300/500 olarak eser tespit edildiği söylentisi basında açıklandı.BUNU BİZ Balkanoloji uzmanları olarak kabulenmeyoruz, çünkü Bulgaristanın herkarış  ve her adım başı Türk kültür  eseri ve izileri emegi vardır. Yalnız   Dobrucanın küçük kaynarcada 52 metre uzunve 42 oluklu çeşmeyi, Razgradın  podayva köyündeki  2 adet Osmanlı taş  ceşmeyi,Gabrovanın  Malköc köyündeki   Malkoçoğlu şehitliğini, , İHTİMANDAKİ İMARET CAMİYİ,  Vokil köyündeki cami,  kızanlıktaki harabeye dönen hamamı    köstendildeki cami ve köprüleri v.s. acaba  listelerinde varmıdır.Bulgaristanda   buğün bütün göçlere ragmen hala  2750580 adet hane  Türk ve Müslüman  bulunmaktadır. Bunlar  şimdi hala  3250  köy ve şehirde  yaşamaktadırlar butünüyle   düşüneçek olursak bu köy ve şehirlerde hala 4.555275 Türk ve Müslüman varlığı yaşamaktadır.Bulgaristanda  Türklerin yoğun olarak  yaşama başladıkları 14çü asırdan başlayarak  21 asıra kadar dayanmaktadır.Bulgaristanda tam olarak totaliter rejimde   araştırılmayan mimari eserlerimiz  3339 adet  yazılmışken bu ğün  Demokrasinin gelişi ve hak ve özgürlüğün barışı içinde Balkanoloji oleak Bulgaristandaki MİMARİ KÜLTÜREL İZLERİMİZİN VARLIĞI     ÇOK ÇOK ARTARAK, KABARARAK BİR VOLKAN GİBİ   TUSUNAMİ GİBİ Milyonları  bularak geçmiştir.Osmanlı hükümdarlığı Balkanların her gitiği yerlere camiler, medereseler, hamamlar, okular, çarşılar, dükkanlar, hanlar, köprüler, çeşmeler saatkuleleri, hükümet konakları,  saray ve konaklar,  resmi yapılar yaptıtımış kendine öz  klasik mimarisinle  medeniyetinin uygarlığını Osmanlının yayğınlaştırdığı mimari güzeliğinle köy ve şehirler kurmuştur.  Bu ğün ise bu kurduklarımızı talan ederek yıkıp yok etmek isteyen bazı   duşman Miletler ve devletler vardır. Türk kültür izlerimizi silmekle birlikte  camilerimizi yıkmak ve yakmaklada   dinimizi yok edeçek hesapladılar. Lakin çok yanıldılar.  Bunuda başaramadılar.

Bulgaristanda  bize bırakılan 4800camiden 2536 cai kalmışken  son jifkov döneminde bu sayı   Balkanoloji araştırmasına göre1500 cami ve mescide düerek  bu ğümn ÖZGÜRLÜK VE  DEMOKRASİ IŞIĞI ALTINDA  25 YILIK BİR DÖNEM İÇERSİNDE1860 CAMİ  TEKRAR AYAKLARI  ÜSTÜNDE DURARAK  Müslüman halkımıza hızmet götürmektedir.Sofyada  81 camiden  1 tek cami kalmıştır. Filibede 53 camiden  2 adet kalmıştır. Totaliter jivkof rejmi  10binlerce Türk ve MÜSLÜMANI ÖLDÜRMÜŞTÜR.

Bulgaristanda dünden bu ğüne yaşamak,  genctik hızlıydık- AtaTürkçü ve milliyetci ve vatansever bir  Deliorman Türkü olarak Gülvadisi Kızanlık ilçesinin Rıjena /hamursuz/köyünde  evlenerek ve orada yaşam hayatına başlayarak1970 yılında  başlayan bir Türklük sevdasının kıvılcımınla ve Türkçülük  , milliyetcilik  gururumla birlikte ateşten gömlek  giyerek Elimizle Armut-Elma toplamadık. Biz-Önce bir Fatihandık.Sonra AtaTürkçü olduk.Bulgaristanda Türk varlığını korumak için  milli bir  yapı ruhunla örğütlendik. Bizim gözümüzde Türklük sevdası ve Anavatan sevgisi vardı.Türkiyemize ve Bulgaristanda yaşayan Türk ve Müslüman varlığını korumak için yapılaçak ve yapılan  bütün Duşmanlıklara karşı  elimizden gelen bütün fedakarlıkları ozaman   Türklük sevdasınla savunarak gerekenleri yaptık.Unutulmasın. Bulgarların  gözünde her Türk bir Duşmandır.Helede asil temiz yürekli  yetişen genç  Türk nesline  fes   - çingene diye alaylı şekilde küfür edercesine  gururunu  ayak altına almaları biz Türk gençliğini  adeta   bizi kudurtuyordu.Bizde  daha çok  Türklüğe ve Milli varlığımıza  ve AtaTürk    sevgisine Türk milliyetciliğine  sönmeyen bir ateş gibi  kapılıyorduk.

Ben Sana  Söylemedim mi,

Sakın  cahilin  yanına,

Varma  gönül demedim mi,

Holsada halim müşgül

Sorma gönül demedim mi,

Ben sizesöylemedim mi.

Balkan –Rumeli Türklerine duyurulur.

Bulgaristanda veya başka  balkan ülkelerinden göç edenlerin mutelif  şehir ve köylerinden   anavatana  gelen  vatandaşlarımızın   elinde bulunduğu  FOTOĞRAF, BELĞE, FESİKA,

Göç fotoğrafları, evleri, nin önünde,  bavul ve eşyalarınla, arabayla, tirenle, yola çıkış, türkiyemize geliş. Karşılanış, ayrılık sahneleri, v.s.  fotoğraflarınızı bekleyoruz.

2-Türkiyemize geldiğin şehir ve köy yaşantına ait ve memnuniyetini dile getiren fotoğraflarınızı bekleyoruz.

3-150 yılık göçlerin acılarını, sızılarını, kültürel  acıdan bıraktığın evinizi,  bahçenizi, okulunuzun, işyerinin  köy ve şehrinizin  belirten  fotoğraflarınızı   tapu ve  mektep  belgelerinizi  hernevi  eski yazı  belgelerinizi bekleriz.

                     TÜRKİYEMİZDE  OSMANLI BULGARLARI

Balkanoloji araştırmasına  göre  Türkiyemizde yaşayan Bulgar Milleti  çok adaletli ve barış içinde Türklerle bir arada   hürriyet içinde yaşadıkları görülmektedir. Bulgarlar genelikle,  İstanbul, Edirne,  İZMİR  VE Büyük adada  kırklarelinde  yaşadıkları bilinmektedir.Bulgarlar 1835/45 yılarında  8 adet  Bulgarca kitap  yayınlamışlardır.

1844 yılında ise  İzmirde  Lübosloviya  adı ında bir dergi çıkarmışlardır.

1856/76 yılarında95 adet Bulgar  gazetesi ve dergisi yayınlanmıştır. Bu tarihte 150 manastır .1800 yılında Türkiyede 48 Bulgar okulu varmış.

1870 yılında ise1217 okul sayısına çıkmıştır.

Osmanlı hükümdarlığı Bulgar milletine   fedakarcasına adalet ve hürriyet içinde  davranışgösterirken diğer taraftan  Bulgaristanda1867 yılında isyan merkezi seçilen  yerlerden

OTLUK KÖYÜ VE AVRATALAN  BUĞÜNKÜ DEYİMİNLE    kooprivştitsa ve Panagürişte denilen yerlerde isyanlar secilmiştir. Yani Tatar Pazarcık  ve Plovdif/Filibe mutasafarı Aziz paşa bu isyanlar için İstanbuldan askeri yardım isteyor. İSYANLARI BASTIEMAK İÇİN lAKİNisyancılar   Telefon ve Telegraf  telerini kesiyorlar geçeleride   güzelim  Türklerin yaptırdığı taş köprüleri dinamitlerlen yıkıyorlar. Bulgar isyan hareketiSofya  taraflarından başlatılarak bu olaylarda 25 Türk köyü ve Müslüman yok edimiştir. Daha sonra istanbuldan18bin bir kuvvet isyancıların şiddetini bastırmak için göderiliyor.  1876 yılında Bulgarisrtan topraklarında  işlenir  tarım arazisi yüzde 70 Türk ve Müslümanların elindeymiş.Türklerin sayıeı ise  bu zaanlarda1,120.000 adetimiş.Bulgarlar ise1.130.000 adetmiş.  Araştırmalara göre  1877/78de  Rus- Türk  harbi esnasında İngiliz  konsolosuna göre350ile 400 bin Türk öldürülmüş.Bircoğuda  zorla göçlere zorlanarakBU ESNADA 1 MİLYON Türk ve Müslüman  GÖÇ ETMİŞTİR.Bu baskınları ve zorbalıkları  Bulgarlara kışkırtanlar Rusların  teşviki ile yapılıyormuş.Bulgar  baskısından  Tuna boylarından Ruscuk, ZİVİŞTOV, PLEVEN,   TREVNA   gibi yerlerden korkunç zulümlerden kurtulmak için   parasız pulsuz güzelim konak ve evlerini malarını   bahçelerini   bırakarak 

Anadolunun yolunu   ac susuz yolara  revan olmuşlardır.  Bu 1891 yılında Hüdavendiğar şehri Buesa Valisinin açıklamasına göre 15 bin  Bulgaristan göçmeni gelmiştir.Yanlız Deliormanın Şumnu  çevresinde26 köy olup belediye olmasınla birlikte  ayrıça ile baglıda 12  belediye bulunmaktadır           5-10-1908 yılı BulgaristanTürkleri

Balkanolojinin  araştırmasına göre  OSMANLIDA  Rus yazarı TEPOLEV İNÇELEMELERİNDEN ALINAN BİLĞİLERE GÖRE ŞÖYLEDİR.

1.RUSÇUK 354324 TÜRK          204205 BULGAR

2.VİDİN131600TÜRK                 263000 BULGAR

3.TIRNAVA112000TÜRK           188000 BULGAR

4.VARNA       74100TÜRK           297500 BULGAR

5.SOFYA      189000 TÜRK        100500 BULGAR.

6.İSLİVEN    186400TÜRK          312000 BULGAR

7.FİLİBE      564000 TÜRK          465200 BULGAR.

8. TULCA    188120 TÜRK             40000 BULGAR

Genel toplam olarak1.800954 adet Türk  ile1,509595 adet  Bulgar olmakla   Anadolumuza en çok göç veren  bölğelerde buraları imiş.Bu il bölgeleri dışında  Bulgaristandan göç veren  yörelerde   şöyle sıralanmaktadır.RUSÇUK, Tırnava, ESKİCUMA, Filibe,KIZANLIK, eskizagra, Yenizagra, Lovça, gibişehirlerden Türkler yaşadıkları yerleri terk ederek İstanbul, Edirne, Canakkale, İzmir, gibi şehirlere ve çevre  şehirlerine yerleşmek zorunda kalmışlardır.

13 Ekimile13 kasım1883 tarihinde yani 1 ayfda İSTANBULA 1689 Türk ailesi  göç etmiş bunların toplamı sayısı fert olarak 8666 göçmen türk imiş. Bunlar DOĞU Rumeli Dobruca Deliorman, Bulgaristan ve Romanyanın  Teselya şehrinden de 16.12.1883 yılı308 aile göçmen gelmiştir.Bulgaristanın  Yönetim  dönemlerine göre  ise şöyledir.

1. Prenslik dönemi 1878/1908 yıları.

2.Krallık dönemi1908/1944 yları

3. Sosyalist dönem1944/1989 yılları

4.Demokrasi dönemi1989/2010 yıları.

Bulgaristanda Osmanlı döneminden yani 1862 tarihinden itibaren devam eden  çete ve haydutçuluk ve komitacılık   isyanları günden güne   kurarak hızlanmış olmakla 4.8.1868 tarihi Tırnava isyanını   Mithat paşa ile  bastırılıyor. Ulusal gelişme  akınları Rusyanın yardımlarınla yapuılarak hep  Bulgar ve Rus  lar birlikte olup1876/78 Rus Türk harbine  kadar  beraberlik  verilmektedir.      BULGARİSTAN  ANLAŞMALARI

1.BERLİN ANLAŞMASI  1878 YILI.

2.İSTANBUL PORTOKOLU VE SÖZLEŞMESİ  1909 YILI.

3.1913 ANLAŞMASI-MÜFTÜLÜK  SÖZLEŞMESİ.

4.NEVİLY BARIŞ ANLAŞMASI  1925 YILI.

5.TÜRK-BULGAR İKAMET ANLAŞMASI1925 YILI

6TÜRK-BULGAR DOSTLUK ANLAŞMASI1925 YILI.

7. 1947 TARİHLİ BULGAR BARIŞ ANLAŞMASI.

8.1968 TARİHLİ  TÜRK – BULGAR GÖÇ ANLAŞMASI.

9. 1989/90 demokrasiye giriş  anlaşması.

EVET BENDENİZ  NİYAZİ AKKILIÇ- olarak bunları 70 yaşında  internetime dizilerken şu mısralarda aklıma grldi.

Anavatandı hrp akıl.

Dökmedik tek  çakıl.

İşte geldim gönlüm hür.

I

Bulgarda  çok tükendim.

Her konuda engenlendim.

Türklüğüm  için direndim.

Her yaprak bir ömür

ıı

yaşım oldu yetmiş.

 Desende bukadar yetmiş

Söyleyin hata etmiş.

Devam etsin bu ömür.

 

Türkiyemde  mutluyum.

Tükenmez artık soyum.

Tatlıdır aşım  suyum.

Neşelendi bu ömür.

Lakin şunuda bilmeliyizki,  ne yazık ki    ölüm  ne emirdir  nrde dilek, nede ferman dinlemez.

Onun için her zaman  metanetli olup    son   günümüze kadar  yaşam ve saglığımıza    dkkaat etmekte yarara vardır. Niyazi akkılıç-istanbul.

Balkanoloji araştırmasına göre 150 bin  YATIRIMÇI Bulgaristanda bulunmaktadır.

Bulgaristanın ŞUMNU   şehrinde  önemli bir taş yapı mimariside  Osmanlıdan kalan  Askeri hastanedir.  Şumnu  1389 yılı  Osmanlı   topragına katılmıştır. ASKERİ ÜSÜ VE KALESİ OLMAKLA GÜVENLİK GÖREVİNİ YÜRÜTMÜŞTÜR

Balkanoloji başkanı   Niyazi Akkılıç  Cumhuriyet meydanı  Meric işhanı.kat.3. oda.55.Gaziosmanpaşa/İstanbul.   Balkanoloji dil kültür tarih araştırmaları.

http/balkanolojicom.tr.gg.   http./hurbalkancom.tr.gg..  niyaziakkilic@hotmail.com.

 Saygı ve hürmetlerimle

 


 
  Bugün 12 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol